Astronotlar Neden Uzay Giysisi Giyerler? Uzay ortamı insanlar için tehlikeli midir? Bu yazımızda astronot kıyafetlerini inceledik.
ASTRONOTLAR NEDEN UZAY GİYSİSİ GİYERLER?
Astronautlar, uzay aracından çıktıklarında ve "uzay ortamına" maruz kaldıklarında mutlaka uzay kıyafetlerini giymiş olmalıdırlar, ama neden?
Uzay ortamı insanlar için tehlikeli midir?
Deniz seviyesinden sadece 100 km yükseldikten sonra dış uzayın başlangıcı olarak tanımlanan yer Karman Hattı olarak bilinir. Bu hattan sonraki tehlikeli bölge maalesef insanların yaşayabilmesi için uygun bir ortam değildir. Bunun en bilinen sebebi o alanda solunabilir oksijenin neredeyse yok denecek kadar az olmasıdır.
Oksijen neredeyse yaşayan tüm canlılar için bir yakma aracı olarak iş görür. Ciğerlerimize çektiğimiz oksijen vücudumuzda aldığımız besinleri yakarak hücrelerimize enerji kazandırmak için kullanılır. Minik bir fabrika olarak çalışan ciğerlerimiz, bu yakma işlemi sonrasında 2 oksijen ve 1 karbon atomunun meydana getirdiği karbondioksit molekülünü dışarıya atar.
Oksijen yoksunluğu her ne kadar tek tehlikeymiş gibi görülse de aslında tehlikelerden yalnızca biridir.
Tehlikelerden korunmak için uzay ortamında ne yapılmalıdır?
Eğer günün birinde uzaya gidecekseniz yanınıza alacağınız belki de en önemli şey uzay giysisidir. Uzay giysileri küçük bir uzay aracı gibidir ve astronotları uzaydaki tehlikelere karşı korur. Uzay giysilerinin sırt çantası gibi görülen ve Birincil Yaşam Destek Sistemi olarak adlandırılan kısmında bulunan oksijen tüpleri, astronotların uzay yürüyüşleri süresince onlara oksijen sağlamakla kalmaz ayrıca içeride oluşacak karbondioksit moleküllerini de toplar.
Günümüzde Uluslararası Uzay İstasyonu’nda kullanılan uzay giysileri sürekli orada kalır. Yani her astronotun kendine özel bir uzay giysisi olmaz. Yer Kontrol Merkezinden gelen görevlendirmelere göre aynı uzay giysisi birkaç astronot tarafından da giyilebilir.
Her astronot aynı uzay giysisini giyebilir mi?
Tahmin edebileceğiniz gibi her astronotun fiziksel yapısı aynı değildir. Kimi astronot uzun boylu, kimisi kısa boylu, kimisi biraz daha zayıf ya da kilolu olabilir. İşte bu nedenle astronotların Uluslararası Uzay İstasyonu’nda kullandığı üç farklı (küçük, orta ve büyük) bedende uzay giysisi vardır. Bu uzay kıyafetlerin bağlantı noktaları aynı olduğundan bir astronot isterse bu üç farklı bedenden kendisine özel bir birleşim de yapabilir.
Uzay giysileri bizi nelerden korur?
Uzay giysileri en başta bahsettiğimiz oksijen yoksunluğunu belli bir süre için giderebilir. Uzay giysisi astronotların oksijen ihtiyacını yaklaşık 6 ile 8,5 saat süresince karşılar. Sonrasında boşalan oksijen tüplerinin yeniden doldurulabilmesi için astronotlar mutlaka uzay istasyonuna geri dönmelidir. Diğer bir koruma ise ortam sıcaklığı ile ilgilidir.
Uzay sıcak mıdır yoksa soğuk mudur?
Uzay ortamında sıcaklık maalesef insan vücudunun dayanamayacağı kadar yüksek ya da düşüktür. Örneğin, Güneş’in (normal olarak Dünya atmosferinden etkilenmeden) pırıl pırıl parladığı uzayda, uzay yürüyüşüne çıkan bir astronot eğer uzay giysisi olmadan uzay aracından dışarıya çıkarsa radyasyonun da etkisiyle bir anda yaklaşık 120 santigrat derecelik bir sıcaklıkla karşılaşır.
Güneş olmadığında (astronotlar Dünya'nın gölgesine geldiklerinde) ise sıcaklık bir anda yaklaşık -120 santigrat dereceye kadar düşer. Bu durum uzayda bir atmosfer olmadığı için çok ama çok ani bir şekilde yaşanır. İşte bu zorlu koşullarda astronotu güvende tutan tek şey uzay giysisidir. Uzay giysisinin içinde bulunan ve damar yapısını andıran özel kanallardan sağlanan su geçişi, astronotun vücut ısısının dengelenmesine yardımcı olur.
Sıcaklık farklılıklarının yanı sıra astronotun basınç, radyasyon ve meteor tozlarından korunabilmesi için de uzay giysisini giymesi gerekir.
Uzayda basınç var mıdır?
Dünya’da atmosfer ve dolayısıyla da bulundupumuz yüksekliğe bağlı olarak üzerimize sürekli etki eden bir basınç kuvveti vardır. Bu kuvveti gözümüzle göremeyiz, fakat özellikle inişli çıkışlı bir yolda giderken veya uçaktayken sürekli bu etkinin sonuçlarını deneyimleriz. Havanın oluşturduğu bu basınç ile vücudumuzun iç basıncı sürekli denge durumundadır. Uzayda hava yoktur bu uzayda hava basıncının da olmaması anlamına gelir. Bu nedenle uzay giysileri, astronotlara gerekli dış basıncı uygulamak için tıpkı bir balon gibi bir miktar havayla şişirilir. Böylece astronotların vücut sıvıları, uzay yürüyüşü sırasında da sıvı şekilde kalabilir.
Uzaydaki radyasyon
Dünya’nın atmosferi bizi aynı zamanda güneşin zararlı ışınlarından da korumaktadır. Bu nedenle (yaz günü, altında uyuyup kalmadığımız sürece) Güneş bize çok etki etmez. Fakat uzayda bir atmosfer tabakası bulunmadığından güneşin zararlı ışınları astronotlara çok büyük zararlar verebilir. Uzay giysileri, astronotları radyasyondan koruyacak ve gelen ışınları yansıtacak katmanlara sahiptir. Aynı zamanda astronotların gözlerini koruyabilmek için altın kaplama bir vizör bölümü de uzay giysisinin parçaları arasında bulunur.
Kurşundan hızlı meteor tozları
Meteor tozları dünyanın yörüngesinde dolanan küçük kaya parçaları ve taneciklerdir. “Minicik bir toz astronota nasıl zarar verecek ki?” diye düşünebilirsiniz. Meteor tozları Dünya’nın yörüngesinde saatte yaklaşık 24 bin km hızla hareket ederler. Dolayısıyla herhangi bir küçük tanecik astronota çarptığında ona tahmininizden çok daha büyük zararlar verebilir. Bu yüzden uzay giysisinin üst kısmında, "Sert Üst Gövde" olarak adlandırılan bölgede kurşun geçirmez yeleklerin yapısına benzer bir "koruma kalkanı" bulunur. Bu kalkan sayesinde astronotlar meteor tozlarının ölümcül tehditlerinden korunurlar.
Astronotlar uzay yürüyüşü sırasında yemek yiyebilirler mi?
Astronotlar bazı durumlarda uzun süren uzay yürüşleri yapmak zorunda kalabilir. Bu konudaki rekor 8 saat 56 dakika boyunca uzay yürüyüşü gerçekleştiren Jim Voss and Susan Helms isminde iki astronota aittir. Tabii ki bu uzun uzay yürüyüşü sırasında hepimiz gibi astronotlar da acıkabilirler ya da susayabilirler. Gerekirse uzay istasyonuna giderek yemek yiyebilirler diye düşünebilirsiniz; ancak uzayda geçen her dakika planlı ve çok önemlidir. Birinin yardımıyla bile giyilmesi 15 dakika süren bir uzay giysisini giyip çıkarmak astronota yarım saatlik bir zaman dilimi kaybettirebileceğinden astronotlar uzay istasyonuna dönerek bir yemek molası vermeyi tercih etmezler. NASA bu konuya da bir çözüm bulmuştur.
Normal şartlar altında Uluslararası Uzay İstasyonu astronotları için lezzetli yiyecekler içeren menüler hazırlanmıştır. İçinde atıştırmalıkların da olduğu bu menüler, astronotlar tarafından istasyonda tüketilebilir. Aynı zamanda zorlu uzay yürüyüşlerinde astronotların enerji kazanabilmeleri için uzay giysisi kaskının içinde ağıza yakın bir noktada sabitlenmiş yüksek kalorili bir çikolata da bulunur. Özellikle uzun uzay yürüyüşlerinde astronotların en çok hoşuna giden bu çikolataları tükettikleri yemek molalarıdır. Ellerini kullanamadıkları için astronotlar çikolatayı parça parça ısırarak tüketirler.
Yüksek kalorili çikolatayı tüketen astronotun sıradaki ihtiyacı tabii ki sudur. Yine uzay giysisi kaskında ağza yakın alanda bulunan bir su torbası ve bu torbaya bağlı bir pipet imdada yetişir. Pipetin ucu ağız yardımıyla açılıp kapanabilir. Dolayısıyla astronot su içmek istediği zaman bu yapıyı ısırarak suyun akışını sağlar. Sonrasında da kapatarak suyun kaskın içerisinde dağılmasını önler.
Uzay giysisinin fiyatı ne kadardır?
Bir uzay giysisinin fiyatı yaklaşık 12 milyon dolar olarak belirlenmiştir. Her astronot için özel bir uzay giysisi yapılmamasının yanında, üzerinde herhangi bir problem olmadığı sürece uzun yıllar boyunca tekrar tekrar kullanılabildiği düşünüldüğünde uygun maliyetli olduğu söylenebilir.
Peki uzay giysinin en pahalı parçası hangisidir?
Genel olarak tek bir uzay giysisi üzerinden bakıldığında en pahalı parça sırt çantasına benzeyen "Birincil Yaşam Destek Ünitesi"dir. Hem oksijen hem de sıcaklık gibi hayati ayarlamaları yapan bu ünite çok fazla elektronik cihaz içerir. Ancak maliyet açısından bakıldığında NASA’nın en çok harcama yaptığı parça astronotların eldivenleridir. Uzay giysisi eldivenleri, astronotların uzayda yapabileceği çalışmalarda en sınırlayıcı faktördür. Astronotlar uzay yürüyüşleri sırasında yaklaşık 110 tane alet ve ekipman kullanırlar. Eldivenler şişirilmiş bir balon gibi davrandığından, parmakları bükme çabasına karşı direnir. Astronotlar, elindeki her hareketle bu baskıya karşı savaşmalıdır, bu da yorucudur ve bazen yaralanmaya neden olabilir. Ayrıca, eldivenlerin eklemleri hayatı tehdit eden, sızıntılara yol açabilecek aşınmaya maruz kalabilir. Bu nedenle eldivenler astronotların hareket kabiliyetine yardımcı olmak için özel olarak tasarlanır.
Uzay giysileri temelde giyilebilir "uzay araçlarıdır" ve astronotları sadece hayatta tutmakla kalmaz; besler, iletişim kurmalarına izin verir ve hatta tuvalet gibi kullanılabilir.
Peki siz astronot olmak ister misiniz? Astronot olsaydınız nasıl bir uzay giysisi giymek isterdiniz? Yorumlarınızı aşağıdaki sosyal medya kanallarından arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.
Array ( [0] => stdClass Object ( [id] => 737 [parent] => 23 [order] => 1 [lang_id] => f3f277e9397ed01b55cab0d48d2d1eb0 [title] => 2021 Çocuklar İçin Yaz Kampları [subtitle] => 16.02.2021 [header_img] => 0 [list_img] => [summary] => Yaz tatilinde uzayı keşfetmeye hazır olun! Çocuklar için yaz kampları başlıyor! [content] =>
ÇOCUKLAR İÇİN YAZ KAMPLARI BAŞLIYOR!
Çocuklar için yaz kampları başlıyor! Yaşadığımız pandemi süreci nedeniyle bir süredir ara verdiğimiz programlarımıza Temmuz ayı itibariyla başlıyoruz ve sonunda uzay ve astronomi tutkunu ziyaretçilerimizle tekrar buluşuyoruz!
Uzay Kampı Türkiye olarak COVID-19 sebebiyle almış olduğumuz önlemleri"COVID-19 Önlemleri"sayfasından görüntüleyebilirsiniz.
Bize ulaşarak "Çocuklar için önerilen yaz kampı programları nelerdir" diye soran tüm takipçilerimize çok teşekkür ederiz. Düzenlenen 2021 yaz kamplarında, çocukların yaz tatillerini verimli bir şekilde geçirmeleri hedeflenirken bu yaz da yetişkinlerin katılabileceği özel program seçeneklerimiz olacak. Uygulamalı bilimsel aktivitelerle dolu yaz programlarımıza gelin birlikte bakalım:
2021 Çocuklar için Yaz Kampı Programları
Çocuklar için "Galaktik" Yaz Kampı
Aileler için Yaz Kampı: Aile-Çocuk Uzay Kampı
"2021 Çocuk Yaz Kamplarında" Eğlence ve Öğrenmeyle Dolu Bir Yaz Sizi Bekliyor!
2021 çocuk yaz kampları, katılımcıların Uzay Kampı Türkiyenin dinamik ve eğlenceli eğitimleriyle keyifli anılar biriktirerek hayat boyu unutamayacakları bir deneyim yaşamaları için kurgulandı. Eğlenceli içeriklerin yanı sıra katılılımcıların programlarımızı yorum yapabilen, problem çözme yetisine sahip, analitik düşünebilen, çözüm yolları için araştırmacı, yenilikçi ve hayal gücünü kullanabilen bireyler olarak tamamlamalarını hedefliyoruz.
Türkçe ve İngilizce dillerinde uygulanabilen Yaz Gençlik Kamplarına katılan gençler;
NASA tasarımlı simülatörleri kullanarak uzay teknolojisini yakından tanırlar, matematik ve fen bilimleriyle olan ilişkisini öğrenirler.
Çevrelerine ve teknolojiye karşı farkındalıklarını geliştirirler.
Uluslararası yaz kampı programlarında kendilerini yabancı dilde ifade etme becerilerini geliştirirler.
“Galaktik Yaz Kampları”yla Unutulmaz Bir Eğitim Macerası…
2021 yaz kampı programlarımız kapsamında iki dönemde açmayı planladığımız “Galaktik Yaz Kampı” programı; gençlerin, astronot simülatörleriyle eğitim, dijital gezegenevinde astronomi dersleri, roket yapımı ve fırlatılması, özel sunumlar gecesi, havuz aktiviteleri, barbekü partisi gibi etkinliklerle uzay bilimleri alanında bilgilenirken, aynı zamanda eğlenceli etkinliklerle eşsiz unutulmaz bir hafta yaşayacakları yaz gençlik kampıdır. Galaktik Yaz Kampı Programları, 20-26 Haziran ve 4-10 Temmuz (İngilizce) tarihlerinde 9-15 yaş arasındaki katılımcılar için uygulanacak.
“Aile-Çocuk” Uzay Kampı Programında Çocuğunuzla Birlikte Unutulmaz Bir Hafta Sonu
Çocuğunuzla birlikte farklı bir deneyim mi yaşamak istiyorsunuz? O zaman “Aile-Çocuk Uzay Kampı” programımız tam size göre!
Konaklamalıaile kamplarımızda, ailelerin çocuklarıyla birlikte keyifli zaman geçirebilmeleri ve çocukların da ebeveynleriyle olan iletişimlerini geliştirip, özgüven kazanmalarını hedefliyoruz. Katılımcılar; uzay istasyonu ve uzay mekiğiyle uçuş görevi, model roket yapımı ve fırlatılması, simülatör kullanımı gibi takım çalışması gerektiren etkinliklerde birlikte yer alarak, kaliteli zaman geçirecekler. 7-10 yaş aralığındaki bir öğrencinin bir ebeveyniyle (veya 18 yaşından büyük bir refakatçiyle) birlikte katıldığı 2 günlük konaklamalıAile-Çocuk Uzay Kampı programı 30 Temmuz- 1 Ağustos tarihlerinde uygulanacak.
[description] => Çocuklar için 2021 Yaz Kampları Başlıyor! Hemen Kayıt Yaptırın, Sınırlı Kontenjanları Kaçırmayın [keywords] => Çocuklar için Yaz Kampları, günlük gezi programı, Gençlik Kampları, yaz gençlik kampı, Galaktik Yaz Kampı, dijital gezegenevi, aile kampları, Aile-Çocuk Uzay Kampı, takım çalışması, Uzay Serüveni, Marsta Yaşam, STEAM aktiviteleri, güneş sistemi eğitimi, gök atlası yapım atölyesi, teleskopla gökyüzü gözlemi, uzay ve astronomi meraklısı [extra] => [{"key":"","value":""}] [created_date] => 2020-07-02 08:36:17 [updated_date] => 2021-02-16 10:20:29 [lang] => tr [active] => 1 [search] => 1 [facebook_piksel] => ) [1] => stdClass Object ( [id] => 788 [parent] => 23 [order] => 3 [lang_id] => 375a919ff875b1ea2051120977ea7418 [title] => Perseverance Kızıl Gezegene İnmek Üzere! [subtitle] => 12.02.2021 [header_img] => 0 [list_img] => upload/media/instagram-kapak-egitim-videolari1.jpg [summary] => Bu yazımızda 30 Temmuz 2020 tarihinde Amerika’da bulunan Kennedy Uzay Merkezi’nden uzaya fırlatılan Mars yüzeyinde bugüne kadarki en gelişmiş araç olacak Perseverance Mars yüzey aracından bahsedeceğiz. [content] =>
PERSEVERANCE KIZIL GEZEGENDE
YAŞAM İZİ PEŞİNDE
30 Temmuz'da yolculuğuna başlayan Perseverance yüzey aracının, yaklaşık, 470 milyon kmlik mesafeyi kat ettikten sonra 18 Şubat 2021 tarihinde iniş aşamalarını başlatması ve yüzeye inişini gerçekleştirmesi bekleniyor.
Perseverance yüzey aracının amacı nedir?
Perseverance inişini nereye gerçekleştirecek?
Peki Perseverance Mars yüzeyine ne bırakacak?
Temel amacı antik mikrobiyal yaşamın izlerini aramak olan Perseverance, bunun yanı sıra Mars gezegeninin iklimi ve jeolojisi hakkında da bilgiler toplayacak. Yüzey araştırma ekibinin yönlendireceği Perseverance’ın bir diğer özel görevi ise, gelecekte dünyaya da getirilmesi planlanan yüzey örneklerinin dikkatlice seçilmesi, toplanması ve kategorilenmesi üzerine olacak.
Bilim insanları, daha önce Mars’a yapılan birçok görevde öğrenilenlerle, Mars’ın şu anki soğuk ve çöl benzeri yapısının yıllar öncesinde çok farklı olduğunu ve Mars yüzeyinde akarsuların dahi olabileceği hipotezini kuruyorlar. İşte o hipoteze dayanarak, Mars’ın daha öncesinde herhangi bir mikrobiyal yaşama ev sahipliği de yapabileceğini düşünen bilim insanları, Perseverance’ın astrobiyoloji alanında yeni bir antik yaşam keşfetmesini umuyorlar.
İşte tam da bu sebeplerle, Mars’ın kuzey yarım küresinde, daha öncesinde bir “delta” olduğu düşünülen 45 kilometre genişliğindeki Jezero Krateri, Perseverance için birincil iniş alanı olarak seçilmiştir. Bu alanın seçilmesindeki en büyük etken ise, geçmişte oluşan deltanın bariz bir yelpaze şeklinde tortular biriktirdiğinin gözlenmesidir. Perseverance’ın iniş sisteminde bulunan kameralar, inişin bir kayalık alan veya kum denizi üzerine yapılmamasını sağlamak ve aracı güvenli bir şekilde yüzeye indirmek için haritalama sistemini yapmak amacıyla yerleştirilmiştir.
Mars Helikopteri "Ingenuity"
Yüzey aracının iniş sonrası tüm kontrolleri yapıldıktan sonra Ingenuity adında bir drone helikopter ilk defa Mars yüzeyinde denenecek. Sürece göre inişten sonraki 1 aylık dönemde denenmesi beklenen helikopter, öncelikle Perseverance’ın orta kısmından düzgün bir zemine bırakılacak. Sonrasında herhangi bir çarpışmadan korunmak için perseverance, helikopterden 100 metre kadar uzaklaşacak ve kendini güvenli bölgeye alacak. NASA’daki helikopter takımı yaklaşık 30 Mars günü boyunca denemeler yapacak. Aynı zamanda bu denemeler, farklı bir gezegenden yapılacak ilk uzaktan kontrollü uçuş olarak tarihe geçecek. Merakla gelişmeleri takip edecek ve sizleri sosyal medya hesaplarımızdan bilgilendirmeye devam edeceğiz.
Youtube kanalımızda sizlerle uzay ve uzay bilimleri hakkında birçok farklı bilgileri paylaştık ve paylaşmaya devam ediyoruz. Daha önce hazırladığımız muhteşem içeriklere sahip eğitim videolarımızı kanalımızdan izleyebilirsiniz.
Bu ve buna benzer konulardan haberdar olmak için youtube kanalımıza abone olmayı ve bildirim zilini açmayı unutmayın; instagram,twitter ve facebook gibi sosyal medya hesaplarımızdan da bizleri takip edebilirsiniz.
[description] => Mars yüzeyinde bugüne kadarki en gelişmiş araç olacak Perseverance Mars yüzey aracı, 30 Temmuz 2020 tarihinde Amerika’da bulunan Kennedy Uzay Merkezi’nden uzaya fırlatılmıştı. Bu fırlatma ile yolculuğuna başlayan Perseverance yüzey aracının, yaklaşık, 470 milyon kmlik mesafeyi kat ettikten sonra 18 Şubat 2021 tarihinde iniş aşamalarını başlatması ve yüzeye inişini gerçekleştirmesi bekleniyor. [keywords] => perseverance, perseverance yüzey aracı, persevarance'ın amacı, perseverance uzay aracı, Mars gezegeni araştırmaları, perseverance rover, perseverance landing, perseverance nerede, perseverance mars aracı, perseverance mars rover helikopter, ingenuity mars helikopteri, perseverance ne zaman inecek, mars'ta yaşam izi, perseverance nereye inecek, mars helikopteri ingenuity [extra] => [{"key":"","value":""}] [created_date] => 2021-02-10 14:16:53 [updated_date] => 2021-02-13 20:52:40 [lang] => tr [active] => 1 [search] => 1 [facebook_piksel] => ) [2] => stdClass Object ( [id] => 786 [parent] => 23 [order] => 4 [lang_id] => d1705e8021376554661f2210143b11f0 [title] => Türkiye'nin Gözlem Uyduları [subtitle] => 21.01.2021 [header_img] => 0 [list_img] => upload/media/instagram-kapak-egitim-videolari-2.jpg [summary] => Bu yazımızda sizlere "Türksat 5A Fırlatılıyor!" yazımızda da değindiğimiz Türkiye’nin gözlem uydularından bahsedeceğiz. [content] =>
UZAYDAKİ GÖZLERİMİZ
Öncelikle gözlem uydularının ne olduğu ve ne işe yaradıkları hakkında biraz konuşalım.
Yer gözlem uyduları, Dünya üzerindeki nesnelerin ya da olayların uzaktan algılanmasına, ve elde edilen verilerin bilimsel, ticari ve askeri amaçlarla kullanılması amacına yönelik üretilmişlerdir.
Amerikan yapımı Landsat-1 uydusu ne keşfetti?
Türkiye'nin ilk yapay yer gözlem uydusu olan Bilsat'ın ülkemize katkıları nelerdir?
Rasat uydusunun hala faaliyetlerine devam ettiğini biliyor muydunuz?
Milli olanaklar kullanılarak üretilen Göktürk-2 uydusu nereden fırlatıldı dersiniz?
Sivil amaç güden, ve bu doğrultuda Dünya’nın ilk yer gözlem uydusu olan, Amerikan yapımı Landsat-1, 1972 yılında uzaya gönderilmiştir. Landsat-1, detaylı gözlem yeteneği sayesinde, Kanada açıklarında daha önce haritalanmamış bir ada bile keşfetmiş ve bu adaya Landsat Adası ismi verilmiştir.
Ülkemizde ise, bu tarz uydular için ilk çalışmalar, 2001 yılında başlatılmış, İngiltere merkezli Surrey Uydu Teknolojileri Şirketiyle yapılan ortak çalışma sonucu Türkiye’nin ilk yapay yer gözlem uydusu olan Bilsat geliştirilmiştir. Bilsat, her ne kadar Türkiye’nin ilk yapay yer gözlem uydusu olsa da; uydu tasarımı, üretimi, alt yapı ihtiyaçlarının belirlenmesi ve yer istasyonlarının kurulması gibi aşamaların öğrenilmesi konularında da ülkemize büyük katkılar sağlamıştır.
2006 yılının Ağustos ayında görevi sona eren uydu, Türkiye’deki uzay çalışmalarında çok önemli tecrübelerin ve gözlemlerin elde edilmesini sağlamıştır.
Rasat uydusunun çektiği görüntü sayısı hepinizi şaşırtacak!
Türkiye’de tasarlanıp üretilen ilk yer gözlem uydusu olan Rasat uydusu Tübitak Uzay’ın öncülüğünde 17 Ağustos 2011 tarihinde Rusya’dan uzaya gönderilmiştir. Dünya'nın çevresini 50 bin defadan fazla turlayan Rasat, 19 bin 138 çerçeve ve 17 milyon 224 bin 200 kilometrekare görüntü çekmiştir. Tasarım ömrü 3 yıl olmasına rağmen uydu hala faaliyetlerine aktif olarak devam etmektedir.
18 Aralık 2012 günü Çin’in Jiuguan üssünden uzaya fırlatılan Göktürk-2uydusunun tasarımı, üretimi ve test süreçleri için gerekli tüm teknik işlemler, milli olanaklar kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Göktürk-2 test sürecinin ardından 2014 yılı başında Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın envanterine girmiştir.
2016 yılında uzaya gönderilen Göktürk-1uydusu, hem sivil hem de askeri uygulamalar için çok yüksek çözünürlüklü uydu görüntüleri sağlayan ve bu özellikleriyle en gelişmiş sistemlere sahip, keşif ve gözlem uyduları arasında yer almaktadır. Dünya’nın herhangi bir yerinde keşif yapmak için tasarlanan 0,50 metre çözünürlüklü uydunun ömrü 7 yıl olarak öngörülmektedir.
Türkiye'nin uydu teknolojileri alanındaki yatırımları sürerken, gelecek yıllarda gönderilmesi planlanan yüksek çözünürlüklü İMECE adlı gözlem uydusunun geliştirilmesine yönelik çalışmalar da ilerlemektedir.
Youtube kanalımızda sizlerle uzay ve uzay bilimleri hakkında birçok farklı bilgileri paylaştık ve paylaşmaya devam ediyoruz. Daha önce hazırladığımız muhteşem içeriklere sahip eğitim videolarımızı kanalımızdan izleyebilirsiniz.
Bu ve buna benzer konulardan haberdar olmak için youtube kanalımıza abone olmayı ve bildirim zilini açmayı unutmayın; instagram, twitter, ve facebook gibi sosyal medya hesaplarımızdan da bizleri takip edebilirsiniz.
[description] => Bu yazımızda sizlere "Türksat 5A Fırlatılıyor!" yazımızda da değindiğimiz Türkiye’nin gözlem uydularından bahsedeceğiz. [keywords] => türk uyduları ve görevleri, türk uyduları hakkında bilgi, türk uyduları isimleri, türk uyduları nereden fırlatıldı, türk uydularının görevleri, türk uyduları nelerdir, türk haberleşme uydusu, türk gözlem uydusu, türkiye uyduları ve görevleri, türkiye uydularını nereden fırlattı, türkiye'nin uyduları nelerdir, türkiye haberleşme uyduları, türkiye'nin uzayda bulunan uyduları, türkiye'nin uyduları hakkında bilgi, türkiye gözlem uyduları, türkiye göktürk uydusu, türkiye uzaya hangi uyduları gönderdi, bilsat uydusu, landsat-1 uydusu, rasat uydusu, göktürk-1 uydusu, göktürk-2 uydusu, İMECE gözlem uydusu [extra] => [{"key":"","value":""}] [created_date] => 2021-01-21 10:19:12 [updated_date] => 2021-01-28 14:53:40 [lang] => tr [active] => 1 [search] => 1 [facebook_piksel] => ) [3] => stdClass Object ( [id] => 785 [parent] => 23 [order] => 5 [lang_id] => 12f052584916d659ab93baade6e614d3 [title] => Türksat 5A Fırlatılıyor! [subtitle] => 07.01.2021 [header_img] => 0 [list_img] => upload/media/instagram-kapak-egitim-videolari-1.jpg [summary] => Gelin Türkiye’nin uzaydaki varlığından bahsedelim ve geçmişten günümüze fırlatılmış veya gelecekte fırlatılması planlanan Türk uydularının detaylarını inceleyelim. [content] =>
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TÜRKİYE’NİN UZAYDAKİ UYDULARI VE TÜRKSAT 5A
Ülkemizde geçmiş yıllardan bu yana her zaman gökyüzü ve uzay merak edilen bir konu olmuş, birçok il ve ilçede gözlemevleri kurulmuş ve gökyüzü gözlemleri yapılmıştır.
1960’lı yılların sonlarına doğru Amerika’nın Ay’a astronot göndermesiyle çok popüler bir konu olan uzay macerası, ülkemizde de hız kazanmış ancak ilk etkileşimli faaliyet bundan tam 34 yıl sonra, 1994 yılında gerçekleştirilebilmiştir.
1994 yılında başlayan bu serüven ile birlikte uzayda kaç Türk uydusu yer alıyor dersiniz?
Fırlatılan Türk uydularının detayları nelerdir?
Space X firmasının Falcon 9 roketi ile fırlatılacak olan Türksat 5A uzay yolculuğuna ne zaman başlayacak?
Öncelikle bu muhteşem serüvenin nasıl başladığına daha yakından bakalım;
24 Ocak 1994 günü Fransız Guyanasından fırlatılan ve ilk Türk uydusu ünvanını almaya hazırlanan Türksat 1A uydusu, Ariane 4 roketinde yaşanan bir arıza sebebiyle fırlatımından sadece 12 dakika sonra okyanusa düşerek parçalanır. Bunun üzerine büyük bir üzüntü yaşayan mühendisler, sadece 199 gün içerisinde Türksat 1B uydusunu hazırlarlar ve 11 Ağustos 1994 günü, Türksat 1B uydusu uzaya çıkar. Türkiye’nin uzaydaki ilk haberleşme uydusu olan Türksat 1B tam 12 yıl boyunca görevine devam edecektir.
Artık ülkemiz de uzayda bir yapıya sahiptir ve tabiki bu daha bir başlangıçtır. 10 Temmuz 1996 yılında Türksat 1C, 10 Ocak 2001 yılında ise Türksat 2A yörüngedeki yerlerini alırlar. Türkiye’nin televizyon yayınını ve veri transferini yapan bu üç uydu, 15 yıl sonra yerini hala aktif olan diğer Türk uydularına bırakacaktır.
13 Haziran 2008 tarihinde uzaya gönderilen ve hala aktif bir şekilde görevine devam eden Türksat 3A, Türkiye başta olmak üzere tüm Avrupa, Kuzey Afrika ile tüm Türk Cumhuriyetlerinin yanı sıra Çin sınırına kadar uzanan bir kapsama alanına sahiptir.
Türksat 2A’nın yerini alması için 14 Şubat 2014 yılında uzaya gönderilen Türksat 4A, yeni yapılan antlaşmalar doğrultusunda Kazakistan’ın Baykonur Uzay Üssü’nden Rus yapımı Proton roketiyle uzaya gönderilmiştir.
16 Ekim 2015 tarihinde ise Türksat 4B, diğer haberleşme uyduları gibi Dünya’dan 36 bin kilometre uzağa gönderilir ve uzaya gönderilen toplam uydu sayısı 6’ya ulaşır.
31.0° Doğu yörüngesinde faaliyet göstermesi planlan Türksat 5A uydusu ise artık günümüzde çok tanınan bir özel uzay ajansı olan Space X firmasının Falcon 9 isimli roketiyle, 8 Ocak Cuma günü Türkiye saatiyle saat 04.26'da uzaya gönderilmesi planlanıyor. Tabiki bu tarih hava koşulları veya mekanik arızalar sebebiyle ileri bir tarihe de ertelenebilir.
Tamamen elektrikli itki sistemine sahip olan Türksat 5A'nın, 31 derece doğu yörüngesindeki konumuna ulaşmak için yapacağı yolculuğun yaklaşık dört ay sürmesi ve bu yılın ikinci çeyreğinde hizmete başlaması hedefleniyor.
Uydu Teknolojileri Haftası boyunca, Türksat 5A uydusunun fırlatılması ile ilgili detayları takip edebileceğiniz canlı yayını izlemek için tıklayınız.
Ülkemiz, haberleşme uydularının yanısıra gözlem uyduları da geliştirmiş ve uzaya göndermiştir. Gözlem uydularıyla ilgili videomuzu ise çok yakında Uzay Kampı Türkiye youtube kanalından izleyebilirsiniz.
Youtube kanalımızda sizlerle uzay ve uzay bilimleri hakkında birçok farklı bilgileri paylaştık ve paylaşmaya devam ediyoruz. Daha önce hazırladığımız muhteşem içeriklere sahip eğitim videolarımızı kanalımızdan izleyebilirsiniz.
Bu ve buna benzer konulardan hemen haberdar olmak için youtube kanalımıza abone olmayı ve bildirim zilini açmayı unutmayın; instagram, twitter ve facebook gibi sosyal medya hesaplarımızdan da bizleri takip edebilirsiniz.
[description] => Gelin Türkiye’nin uzaydaki varlığından bahsedelim ve geçmişten günümüze fırlatılmış veya gelecekte fırlatılması planlanan Türk uydularının detaylarını inceleyelim. [keywords] => türksat 5a uydusu, türksat 5a ne işe yarayacak, türksat 5a ne zaman fırlatılacak, türksat 5a ne zaman, türksat 5a uydusu ne zaman firlatilacak, türksat 5a nereden fırlatılacak, türksat 5a atıldı mı, türksat 5a nedir, türksat 5a hakkında bilgi, turksat 5a launch date, türksat 5a elon musk, türksat 5a fırlatma, türksat 5a gönderildi mi, türksat 5a haberleşme uydusu, türksat 5a özellikleri, türksat uyduları ne işe yarar, türksat uyduları nelerdir, türksat uyduları ve görevleri, türksat uyduları hakkında bilgi, [extra] => [{"key":"","value":""}] [created_date] => 2021-01-07 17:00:50 [updated_date] => 2021-01-08 15:26:31 [lang] => tr [active] => 1 [search] => 1 [facebook_piksel] => ) [4] => stdClass Object ( [id] => 783 [parent] => 23 [order] => 6 [lang_id] => 6fa5ffb122ad29dc1d8ab7c20ee70be9 [title] => Jüpiter ve Satürn'ün Büyük Kavuşumu! [subtitle] => 21.12.2020 [header_img] => 0 [list_img] => upload/media/instagram-kapak-egitim-videolari.png [summary] => Gökyüzünde görünen gezegenlerin neredeyse aynı göksel boylama denk geldiği olayı büyük kavuşum olayını ve detaylarını ele alıyoruz. [content] =>
21 Aralık 2020 Gecesi ve Büyük Kavuşum
Kavuşum nedir?
"Büyük Kavuşum" ne zaman gerçekleşecek?
Galileo Galilei'nin keşfi neydi?
İki gezegen en son ne zaman bu kadar yakındı?
Böyle bir kavuşum bir daha ne zaman yaşanacak?
Bildiğiniz gibi Dünya’da dahil olmak üzere sekiz gezegen, Güneş’in etrafında belirli bir yörüngede dolanırlar. Bu dolanma sırasında bazen öyle bir an yaşanır ki, Dünya’dan bakıldığında birden fazla gezegen neredeyse aynı doğrultuda görünür. İşte bu duruma kavuşum adı verilir.
21 Aralık 2020 günü Güneş battıktan hemen sonra güney batı yönünde gökyüzünde normalde çok kolay ayırt edebildiğimiz Jüpiter ve Satürn gezegenleri, Dünya’dan bakıldığında birbirlerine en yakın konuma gelecekler ve iki gezegen, dolunayın çapının 5’te biri oranında tek bir gezegenmiş gibi görünecek. Bu olayın benzeri aslında her 20 yılda bir yaşanıyor. Fakat bu defa bu iki gezegenin arasında yalnızca 1 derecenin onda biri kadar bir mesafe olacak ve gökyüzünde neredeyse tekmiş gibi görünecekler.
Bu olayı özel kılan ve geçmişteki kavuşmalardan ayıran en büyük özellik ise gezegenlerin 397 yıl önce birbirine bu kadar yakın görünmeleridir. 1623 yılı; Fizik, Astronomi ve Matematik alanlarında çok ünlü bir bilim insanı olan Galileo Galilei’nin yaşadığı dönemlere denk gelmektedir. Bildiğiniz gibi Galileo, kendi yaptığı bir teleskop ile jüpiter’i gözlemlemiş, Galileo uyduları olarak adlandırdığımız Jüpiter’in dört uydusunu keşfetmiş ve gökyüzünün değil de Dünya’nın döndüğünü keşfetmiştir.
Bu iki gezegen 4 Mart 1226 tarihinde birbirlerine daha da yakın bir kavuşum yaşamışlar.
Böyle bir kavuşumun 15 Mart 2080 yılında yeniden oluşacağı biliniyor. Bir sonraki büyük kavuşum ise 2400’lü yıllarda yaşanacak.
Youtube kanalımızda sizlerle uzay ve uzay bilimleri hakkında birçok farklı bilgileri paylaştık ve paylaşmaya devam ediyoruz. Daha önce hazırladığımız muhteşem içeriklere sahip eğitim videolarımızı kanalımızdan izleyebilirsiniz.
Bu ve buna benzer konulardan hemen haberdar olmak için youtube kanalımıza abone olmayı ve instagram, twitter ve facebook hesaplarımızdan da bizleri takip etmeyi unutmayın!
[description] => Gökyüzünde görünen gezegenlerin neredeyse aynı göksel boylama denk geldiği olayı büyük kavuşum olayını ve detaylarını ele alıyoruz. 21 Aralık 2020 tarihinde Jüpiter ve Satürn gezegenlerine ne oldu? [keywords] => büyük kavuşum, büyük kavuşum ne zaman, 21 aralık hakkında bilgi, 21 aralık'ın özellikleri, 21 aralık'ın önemi, 21 aralık gezegenler, 21 aralık ile ilgili bilgiler, 21 aralık jüpiter satürn kavuşumu, 21 aralık jupiter satürn, 21 aralık 2020 jüpiter-satürn kavuşumu, 21 aralık gecesi, 21 aralık gezegenler, 21 aralık gezegen dizilimi, 21 aralık jupiter saturn, 21 aralık jüpiter ve satürn, 21 aralık satürn, 21 aralık'ta ne olacak nasa, 21 aralık uzay, [extra] => [{"key":"","value":""}] [created_date] => 2020-12-21 14:37:01 [updated_date] => 2020-12-22 14:45:09 [lang] => tr [active] => 1 [search] => 1 [facebook_piksel] => ) )
Bu yazımızda 30 Temmuz 2020 tarihinde Amerika’da bulunan Kennedy Uzay Merkezi’nden uzaya fırlatılan Mars yüzeyinde bugüne kadarki en gelişmiş araç olacak Perseverance Mars yüzey aracından bahsedeceğiz.
Gelin Türkiye’nin uzaydaki varlığından bahsedelim ve geçmişten günümüze fırlatılmış veya gelecekte fırlatılması planlanan Türk uydularının detaylarını inceleyelim.