Fırlatılan her uzay aracı ve uzayda artan çalışmalar, daha fazla kontrolsüz enkazın yörüngedeki uzay araçları için tehdit oluşturmasına neden oluyor. Dünyada çöplerimizi temizlemenin, sınıflandırarak ayrıştırmanın yollarını ararken “Uzay çöpleri derdimiz de var.” dediğinizi duyar gibiyiz...

  • "Uzay çöpü" nedir? Nasıl oluşur?
  • Uzay çöpleri birbirine veya başka bir şeye çarparsa ne olur?
  • Uzay çöplerinden kaçınmanın yolları var mı?

Gelin uzay çöplüğünü oluşturan yığının temeline inelim...

Uzayda kullanılan malzemelerin uzaya taşınması hiç de kolay değildir. Uyduları taşıyan roketlerin, onları yer çekiminden kurtaracak hıza ulaşması; bu yüksek hızla önce atmosferden çıkmak üzere yukarı doğru, sonra programlandıkları gibi yörüngelerine yerleşebilmek için yana doğru manevra yapmaları gerekir.

Roketleri “yakıt taşıyan devasa metal tanklar” olarak tanımlamak yanlış olmaz. Fırlatılma sırasında yakıtı biten yakıt tankları, yükü hafifletmek için roketin ana gövdesinden ayrılır. Bu parçalardan bazıları Dünya’ya düşer ve atmosferde sürtünerek yanar. Ancak bu roket parçalarından birçoğu da yörüngede kalır ve Dünya’nın etrafında dolanmaya devam eder. İşte ilk uyduların fırlatılmasından günümüze kadar yapılan tüm uzay yolculuklarının bir sonucu olarak; Dünya’nın alçak yörüngesinde kalan roket parçaları, kırık uydu parçaları, uydular, gerçekleştirilen testler ve patlamaların ardından kalan milyonlarca şarapnel parçasından oluşan bu yığının tümü uzay çöplüğüne dönüşür.

Uzay çöpleri, uyduları yörüngeye fırlatan roketlerin parçaları ve kullanım dışı uyduların dışında; cihazlar, somunlar, cıvatalar, sökülebilir bağlantı parçaları, çöp torbaları, tornavidalar, pul pul dökülen boya parçaları ve hatta yörüngedeki uzay aracından atılan donmuş idrar yığınlarını bile içerir.

Gözlenebildiği kadarıyla şu anda alçak yörüngede kullanılmayan yaklaşık 2 bin 600 tane uydu, bir bilgisayar ekranından daha büyük 10 bin nesne, yaklaşık bir portakal büyüklüğünde 20 bin nesne, bir bilye büyüklüğünde 500 bin nesne ve 100 milyondan daha fazla takip edilemeyecek kadar küçük parçacık bulunmaktadır. Bu kullanılmayan parçalar yığını, Dünya’nın alçak yörüngesinde saatte yaklaşık 30.000 km hızla hareket eder. Bu hızdaki küçük bir parça bile bir uzay aracını ya da bir uyduyu parçalayabilir!

Şu anda yörüngede bulunan en büyük uzay çöplerinden biri, Envisat gözlem uydusunun 8 ton ağırlığındaki çöpleridir. Bu uzay çöplerinin 150 yıla kadar yörüngede kalarak tehdit oluşturmaya devam edeceği düşünülmektedir.

Uzay çöpleri geleceğimizi tehdit ediyor!

Bilinen ve izlenen uzay çöplerinin %70'i Dünya’dan yaklaşık 2 bin km yukarıdadır. Bu durum hem uzayda çalışan insanları hem de birçok küresel teknolojinin yer aldığı altyapı ağını tehlikeye atmaktadır. Alçak Dünya yörüngesine yerleştirilen bu iletisim ağları sayesinde hava durumu, küresel iletişim, GPS ve navigasyon, asteroit tespiti yanında birçok bilimsel çalışma yürütülür. Başka bir deyişle, bu uyduların birden yok olmaları tehlikeli durumlara neden olabilir.

Uzay çöplüğünde yer alan parçacıklarcan birinin bile kullanılan uydulardan birine çarpması, onları anında kullanılmaz hale getirebilir. Gelişen teknoloji ile uydu sayılarının ve buna bağlı olarak uzay çöpleri ve tehlikelerinin önümüzdeki yıllarda daha da artacağı söylenebilir. Herhangi iki enkaz parçasının birbirine çarpma şansı azdır ancak küçük bir kaza bile felaketle sonuçlanabilir. NASA’da çalışan bilim insanı Donald Kessler, 1978 yılında bir çarpışmadan kaynaklanan enkazın başka çarpışmalara yol açacağı ve yörüngede hiçbir şey kalmayana kadar her biri daha fazla enkaz ve daha fazla yıkım yaratacağı bir domino etkisi senaryosu tanımladı. Bu senaryo “Kessler Etkisi” olarak adlandırıldı. (2013 yılında vizyona giren bilim kurgu filmi “Gravity” bu senaryo üzerine kurgulanmıştır.)

Uzay çöpleri nedeniyle Dünya’nın alçak yörüngesi, önümüzdeki 10 yıl içinde uydular ve uzay araçları için uygun bir yer olmaktan çıkabilir. Böyle bir durumda yüksek hızla hareket eden bu parçacıklar, Dünya’nın çevresinde aralarına giren her şeyi yok eden bir alan oluşturabilir. Ay’a gitmenin, Mars’ta koloni kurmanın ve uzay yolculuğu yapmanın mümkün olmadığı bir durum ile karşı karşıya kalınabilir. Alıştığımız birçok teknoloji kullanılmaz hale gelebilir.

Gelecekteki uzay görevlerimizi korumak için neler yapabiliriz?

NASA, yörüngedeki uydulara veya uzay araçlarına zarar verme ya da yok etme potansiyeline sahip 500 bin uzay çöpünü takip ediyor. Çarpma tehlikesi oluşturabilecek uzay çöplerinden kaçınmak için Uluslararası Uzay İstasyonunun yörüngesi değiştirilebilir. Ancak maalesef yörüngedeki çoğu nesneye manevra yaptırılamıyor.

Sorunun esas nedenine inilerek uzay çalışmalarında mümkün olduğunca daha az atık oluşturmak için çabalanıyor. Bunun yanında bu tehlikeli ve başıboş hareket eden parçaları sadece takip etmenin değil mevcut çöpleri yok etme yolları üzerinde de çalışmalara başlandı. Uzay çöplerinden kurtulmanın en kolay yollarından biri, yörüngelerinin değiştirilerek Dünya'nın atmosferine kontrol altında girmelerinin ve böylece üst katmanlarda yanmalarının sağlanmasıdır.

Uzay çöplerinden kurtulmanın bir diğer yolu olan “yakala ve geri getir” görevi halen test aşamasında. Bir başka fikir de devasa bir elektromıknatısın kullanılması üzerine kurgulanmıştır. Bu mıknatıs kendine yaklaşan uzay çöplerini Dünya’nın atmosferine doğru itebilir. Üretilen başka bir yöntem de lazer uydularla bu uzay çöplerinin parçalanarak yok edilmesidir.

Uzay ajansları sorun üzerinde birlikte çalışsa da, maalesef uzay çöpünü en aza indirmeye dair yapılmış uluslararası bir yasa henüz düzenlenmedi.

İnsanlar uzay keşiflerinin sınırlarını zorladıkça ve Dünya'nın ötesine daha fazla insan gönderdikçe, "uzay çöpü sorununu" çözmek gerçekten daha da önemli hale geliyor. Neyse ki, dünyanın en iyi bilim insanları ve mühendislerinden bazıları bu konu üzerinde çalışmalarına devam ediyor.

Kim bilir? Bir gün yepyeni bir endüstrinin başladığını görebiliriz: Uzay çöplerinin kaldırılması!

Türkiye’nin Uzaydaki Yeri: Geçmiş, Günümüz ve Gelecek

Türkiye’nin Uzaydaki Yeri: Geçmiş, Günümüz ve Gelecek

Gökyüzü, insanlık tarihinde daima bir gizem kaynağıydı. Anadolu toprakları, binlerce yıl boyunca bu gizemi gözlemleyerek, yıldızların altında birçok medeniyeti ağırladı. Günümüzde ise Türkiye, bu gizemli uzay yolculuğunda yeni bir döneme imza attı.

12.03.2024
Çocuklar İçin Benzersiz Yaz Kampları!

Çocuklar İçin Benzersiz Yaz Kampları!

2024 Çocuklar İçin Yaz Kamplarına Kayıtlar Başladı! Türkiye'nin Eşsiz Eğitim Merkezinde 7-15 Yaş Grubu İçin Yaz Kampı Eğlencesi ve Eğitim Bir Arada!

15.12.2023
Kış Gün Dönümü: “En Karanlık Gün”

Kış Gün Dönümü: “En Karanlık Gün”

Yılın en kısa günü ve “astronomik kışın” ilk günü olma özelliği taşıyan kış gün dönümünün zamanı geldi!

21.12.2023
Güneş Sisteminde Bir Tatile Ne Dersiniz?

Güneş Sisteminde Bir Tatile Ne Dersiniz?

Merhaba, geleceğin uzay kaşifleri! Güneş sistemi boyunca müthiş gerçekler ve harika karşılaştırmalarla canlanan gezegenlerle dolu, bu dünya dışı yolculuğa hazır olun.

18.07.2023
Astronotlar Neden Uzay Giysisi Giyerler?

Astronotlar Neden Uzay Giysisi Giyerler?

Astronotlar Neden Uzay Giysisi Giyerler? Uzay ortamı insanlar için tehlikeli midir? Bu yazımızda astronot kıyafetlerini inceledik.

13.09.2020
BU YAZ UZAYI KEŞFEDİN!
Üste Çık