Yerçekimsiz ortam nedir? Dünya üzerinde yerçekimsiz ortam nasıl oluşturulur?
YERÇEKİMSİZ ORTAM NEDİR? DÜNYA ÜZERİNDE YERÇEKİMSİZ ORTAM NASIL OLUŞTURULUR?
Sorunun cevabına geçmeden önce yerçekimi keşfinin yapıldığı zamana doğru bir yolculuğa çıkalım ve 1682 yılına gidelim.
Newton'nun "elma ağacı" hikayesini duymuş muydunuz?
İngiltere’nin nadir yaşanan güneşli günlerinden birinde yemyeşil çayırların olduğu bir alanda bir adam elindeki kitabı dikkatlice inceleyerek ve kendi kendine konuşarak ilerliyordu. Adam, çok da alışık olmadığı güneş ışığından biraz uzaklaşmak ve elindeki kitabı daha da rahat okumak için yakınındaki bir elma ağacının dibine kendini bıraktı. Serin esen rüzgar yorulan gözlerini kapatmak için sürekli göz kapaklarını itiyordu. Sonunda adam kitabı bıraktı ve uykuya daldı.
Elma ağacının yapraklarını hışırdatan rüzgar, yönünü bir anda iyice olgunlaşmış ve kızarmış bir elmaya çevirdi. Olgunluğun verdiği ağırlıkla zaten dalda zor tutunan elma bir anda kendini boşluğa bıraktı. Ağacın altında yatan adama doğru tüm hızıyla ilerleyen elma birazdan kendisi sayesinde nelerin keşfedileceğinin farkında bile değildi…
Ağacın altında rüyalara dalan adamın uykusu, kafasına düşen kocaman bir elma ile bir anda dağıldı. Adam önce öfkelendi ve elmayı çok uzaklara fırlatmak için eline aldı. Fakat tam da o anda uzun zamandır aklını kurcalayan bir sorunun yanıtının bu elma olduğunun farkına vardı. Kendi kendine sordu; Bu elma neden düştü?, Neden dalından kopan bu elma yukarıya doğru değil de aşağıya doğru düştü?
İşte o adam sizinde tahmin edebileceğiniz gibi bir çok buluşa imza atmış ve İngiliz Kraliyet ailesinden Sör ünvanı almış Isaac Newton’dur. Keşfettiği şey ise aksini çok nadir yaşayabileceğimiz ve hatta yaşadığımızda da hemen kavrayamadığımız yerçekimidir. Newton, evrensel yerçekimi yasasını 1687 yılında yayınladığı "Principia" adlı kitabında duyurmuştur.
Yerçekimi Nedir?
Peki nedir bu yerçekimi?
Evrendeki bütün cisimler gözle görülmeyen bir kuvvetle birbirini çeker. Bu çekim kuvvetine “kütle çekimi” denir. Ağaçların, denizlerin, kendimizin, hatta havanın bile kütle çekimi vardır. İşte bu sayede her şey Dünya üzerinde kalır. Dünya’nın kütle çekimine ise yerçekimi denir. Bir maddenin ağırlığı, bulunduğu yere ve bu yerin kütle çekimine göre değişir.
Örneğin Dünya’nın kütlesi Ay’ın kütlesinden yaklaşık altı kat daha büyüktür. Bir başka deyişle Ay’ın kütle çekimi, Dünya’nın 1/6’sı kadardır. Bu nedenle bir cismin kütlesi Ay’da ve Dünya’da aynı olmasına karşın o cismin Ay’daki ağırlığı Dünya’daki ağırlığının altıda biri kadardır.
Kütle çekim kuvveti yalnızca o kütlenin üzerinde duran nesnelere değil, etrafındaki nesnelere de etki eder. Bu duruma da evrensel kütle çekimi denir. Dünya ve Ay gibi iki cisim arasındaki kütle çekiminin büyüklüğü cisimlerin kütlesine ve aralarındaki uzaklığa bağlıdır. Mesafe arttıkça kütle çekimi azalır.
Peki Dünya ve Ay’ın dahi birbirleri arasında bir kütle çekim kuvveti varken nasıl oluyorda uzaydaki astronotlar Uluslararası Uzay İstasyonu içerisinde uçuyormuş gibi görünüyor? Uzay istasyonu yerçekiminden veya evrensel kütle çekiminden etkilenmiyor mu?
Dünya’nın yörüngesindeki en büyük yapay uydu olan Uluslararası Uzay İstasyonu, Dünya’dan yaklaşık 400 km yüksekte olsa bile Dünya’nın kütle çekiminin %80’ine hala maruz kalır. Ancak Uluslararası Uzay İstasyonu’nda bulunan astronotlar yerçekimini hissetmez. Çünkü onlar da istasyonla birlikte kütle çekiminin etkisiyle hiçbir zaman yere ulaşamasalar da sürekli olarak “serbest düşüş” yaparlar. Bu nedenle kendilerini yerçekimsiz ortamdaymış gibi hissederler.
Bu durumu gerçekleştirebilmesinin ardında Uluslararası Uzay İstasyonu’nun hızı yatar. Uluslararası Uzay İstasyonu Dünya’nın etrafında saatte yaklaşık 28.000 km’lik bir hızla hareket eder. Bu hız sayesinde bir merkezkaç kuvveti edinen Uluslararası Uzay İstasyonu, deyim yerindeyse sürekli Dünya’ya "düşmeye" çalışır, fakat her seferinde Dünya’yı ıskalar. Bu sayede Uluslararası Uzay İstasyonu (ve milyonlarca uydu) Dünya’nın etrafında dolanabilir. Bu duruma serbest düşme adı verilir.
Serbest düşmeyi şu şekilde de açıklayabiliriz.
Bir asansörde olduğumuzu hayal edelim. Asansör yukarı doğru çıkmaya başladığı anda kendimizi ağır, aşağıya doğru inmeye başladığında ise kendimizi hafif hissederiz değil mi? Şimdi sonsuz yükseklikte olan bir binanın tepesinden aşağıya doğru asansörle inerken asansörün halatlarının koptuğunu ve asansörün düşmeye başladığını düşünelim. Artık kendi ağırlığımızı hissedemeyiz, çünkü içinde bulunduğumuz cisimle birlikte düşüyoruz demektir. Aynı bu durumda olduğu gibi astronotlar da Uluslararası Uzay İstasyonu’nun içinde sürekli bir serbest düşüş halindedirler ve uzay istasyonu ile birlikte Dünya’ya çarpmadan sürekli olarak düşerler.
Dünya’da Yerçekimsiz Ortam Oluşturma Yöntemleri
Yerçekimini yok eden bir şey olabilir mi?
Malesef yeryüzünde yerçekiminin yok edilebildiği bir ortam oluşturmak mümkün değil. Ancak NASA'nın astronotları yerçekimsiz ortama hazırlamak için kullandığı bazı yöntemler vardır.
1- Bu yöntemlerden ilki; NASA'nın Houston, Teksas'taki Sonny Carter Eğitim Merkezi'nde bulunan 62 metre uzunluğunda, 31 metre derinliğindeki dev yüzme havuzundan oluşan laboratuvar. (Neutral Bouyancy Laboratory) Bu tesisin temel amacı uzaydaki yerçekimsizliği Dünya üzerinde canlandırarak astronotları uzay yolculuklarında karşılaşacakları ortama hazırlamaktır. Adaylar ağırlıksızlığı neredeyse orijinaline bağlı kalarak simüle eden bu devasa havuzda eksiksiz uzay kıyafetleriyle “uzay yürüyüşleri” yaparlar ve küçük uzay mekiği mutfağında dondurularak kurutulmuş atıştırmalıklar yapmaya çalışırlar.
2- NASA'nın yerçekimsiz ortam hissini yaratmak için kullandığı diğer bir yöntem ise; özel olarak tasarlanmış uçaklarda yapılan çalışmalardır. Bu uçaklar sayesinde yerçekimsiz ortam deneyiminin kısa süreliğine de olsa yaşanması sağlanır. Bu uçaklar genellikle Uluslararası Uzay İstasyonu’nda çalışacak ve bir süre yerçekimsiz ortamda yaşayacak olan astronotların eğitimi sırasında kullanılır. Parabolik uçuş yapan bu uçaklar belirli bir yüksekliğe ulaştıktan sonra dalışa geçer. Uçağın içindekiler bu dalış sırasında kendilerini yaklaşık 20 saniye süresince yerçekimsiz bir ortamdaymış gibi hissederler. Ve böylece kısa süreliğine de olsa uzayda astronotların yaşadığı deneyimi yaşarlar.
Sıkı durun bu yöntemler dışında yerçekiminin olmadığı ortamı daha doğrusu ağırlıksızlığı deneyimlemenin bir yolu daha var.
Uzay Kampı Türkiye’de bulunan Sıfır Yerçekimi Duvarı simülatörü ile sizde uzayın “ağırlıksızlık ortamı"nda çalışmanın nasıl bir duygu olduğunu deneyimleyebilirsiniz!
Yeryüzünde sürekli olarak yerçekiminin etkisi altında kalırız. yerçekimsiz ortamda uzun süre kalırsak, çok az yük taşıdıklarından kaslarımız zayıflar ve kemiklerimiz kalsiyum kaybeder. Bu nedenle uzayda uzun süre kalan astronotlar özel tasarlanmış aletlerle günde yaklaşık iki buçuk saat düzenli olarak spor yaparlar.
Peki bu olumsuzluklardan uzaklaşmak ve kendimizi Dünya’da olduğu gibi hissedebilmek için sizce uzayda yerçekimi yaratmak mümkün müdür?
2024 ÇOCUKLAR İÇİN BENZERSİZ YAZ KAMPLARI
Yaz kampları başlıyor! Türkiye'nin tecrübesi, sunduğu program içerikleri ve yenilikçi yaklaşımıyla 1 numaralı uzay bilimleri ve teknolojileri eğitim merkezi Uzay Kampı Türkiyenin çocuklara özel yaz kampı programlarına kayıt için geç kalmayın! ABD'de bulunan kampla birlikte dünyadaki iki kamptan birisi olan, Türkiye'nin benzersiz "uzay bilimleri ve teknolojileri" eğitim merkezi Uzay Kampı Türkiyede her yıl olduğu gibi 2024 yılı yaz kamplarında da eğlence ve eğitim bir arada olacak.
Çocuğunuzun da uluslararası yaz kamplarına katılarak, 23 yılı aşkın deneyimimizle binlerce öğrenciye sunulan eğlence, öğrenme ve macera dolu bir yaz kampı deneyimi yaşaması için bu benzersiz fırsatı kaçırmayın!
Yaz kampı programları 7 yaş ve üzeri katılımcılar için, (Türkçe ve İngilizce dillerinde) sınırlı sayıda kontenjanlarda, farklı süre ve içeriklerde planlandı.
Fiziksel ve zihinsel becerilere odaklanan eğlenceli aktiviteler ve "VR Destekli Ay Yürüyüşü", "Sıfır Yerçekimi Duvarı", "Uzay İstasyonu ve Discovery Uzay Mekiği Entegrasyonuyla Sanal Uzay Uçuşu", "Nesil Mars İnteraktif Sergi Alanı" gibi benzersiz eğitim araçlarıyla sunulan yaz kampı programları; zaman yönetimi, takım çalışması, sorumluluk alma becerilerinin gelişimini sağlayan, hayat boyu unutulmayacak bir eğitim tecrübesi yaşatıyor.
Uzay Kampı Türkiye'nin 7-15 yaş aralığındaki çocuklar için düzenlediği yaz kampları; katılımcılarına okulda öğrendikleri fen ve teknoloji derslerini farklı bakış açılarıyla pekiştirme imkanı sunarken aynı zamanda analitik düşünme ve özgüven kazanımı gibi yetkinlikleri de kazandırıyor.
Uygulamalı bilimsel etkinlikler ve eğlenceyle dolu 2024 yaz kampı programlarımız:
2024 Konaklamalı Yaz Kampı Programları (*)
- Galaktik Yaz Kampı (6 Gün / 9-15 Yaş)
- Robot Aktiviteli Uzay Yolcuları ( 5 Gün / 13-15 Yaş)
- Yıldızlar ve Gezegenler Macerası (2 Gün / 9-15 Yaş)
- Yıldızlara Yolculuk Aile Programı (2 Gün / 7-10 Yaş 1 Çocuk+ 1 Yetişkin)
(*) Türkiye'de ikamet eden ve İşBankası, Vakıfbank veya Bonus platformuna üye bankalara ait kredi kartı sahipleri vade farksız 6 taksitle ödeme yaparak kayıt yaptırabilir.
(*) İndirim ve Ödeme Seçenekleri hakkında bilgi için tıklayın
2024 Günlük Gezi Programları
- 7-15 Yaş Grubu 1 Çocuk ve 1 Yetişkine Özel Simülatörlü Aile Turu
- 5-6 Yaş Grubu Çocuklara Özel Minikler Uzayda Aile Turu
- 9-12 Yaş Grubu Çocuklar ve Yetişkinler İçin Astro-Tur
2024 Çocuklar için Yaz Kampları Programları Eğlence ve Eğitimin Bir Arada Olduğu Etkinliklerle Dolu!
2024 çocuk yaz kampları, katılımcıların Uzay Kampı Türkiyenin dinamik ve eğlenceli eğitimleriyle keyifli anılar biriktirirken hayat boyu unutamayacakları bir deneyim sunuyor.
Türkçe ve İngilizce dillerinde uygulanan Yaz Gençlik Kamplarına katılan gençler;
- Çevrelerine ve teknolojiye karşı farkındalıklarını geliştirirler.
- Uluslararası yaz kampı programlarında kendilerini yabancı dilde ifade etme becerilerini geliştirirler.
- Astronot simülatörlerini kullanarak uzay teknolojilerini yakından tanırlar; matematik ve fen bilimleriyle olan ilişkilerini öğrenirler.
2024 Konaklamalı Gençlik Yaz Kampları
Uluslararası Dostluklar Bu Kampta Kuruluyor: “Galaktik Yaz Kampı”yla Benzersiz Bir Eğitim Macerası Yaşayacaksınız!
Açık alan oyun parkı "Astronot Macera Parkurunda" sosyalleşme ve takım çalışması etkinlikleri
2024 yaz kampı programları kapsamında düzenlenecek en uzun süreli (6 gün) yaz kampı programı Galaktik Yaz Kampı; çocukların astronot simülatörleriyle uygulamalı eğitim alıp, dijital gezegenevinde astronomi dersleri ve sanal uzay uçuşu, VR gözlükle entegreli 1/6 yer çekimi koltuğunda Ay yürüyüşü deneyimi gibi etkinliklerle uzay bilimlerini öğrenirlerken, aynı zamanda özel sunumlar gecesi, takım oyunları, barbekü partisi gibi eğlenceli etkinliklerle eşsiz bir hafta yaşayacakları yaz gençlik kampıdır. Galaktik Yaz Kampı 9-16 yaş grubundan çocuklar için ve sadece haziran, temmuz ve ağustosta uygulanacak. İngilizce ve Türkçe seçenekli uluslararası yaz kampları bu yıl da en gözde yaz kampı programı olacak. 2024 yaz kampı programlarına; Bulgaristan, Polonya, Romanya ve Litvanya'dan öğrencilerin katılması bekleniyor.
Yaz Kamplarının çocuğunuz için sağlayacağı temel faydalar
Akademik Gelişim: Uzay Kampı Türkiye, çocukların uzay bilimini ve teknolojisini öğrenmelerini hedefleyen etkinlikler sunmaktadır. Bu, bilim ve teknolojiye karşı ilginin artmasına ve hatta çocuklara gelecekte bu alanlarda kariyer yapmaları konusunda ilham vermesine yardımcı olabilir.
Takım Çalışması ve Liderlik Becerileri: Uzay Kampı Türkiye, uygulamalı etkinlikler ve simülasyonlar aracılığıyla ekip çalışması ve liderlik becerilerini geliştirmeye odaklanmaktadır. Çocuklar, sorunları çözmek ve görevleri tamamlamak için birlikte çalışmayı öğrenirler, bu da gelecekteki kariyerlerinde daha özgüvenli ve etkili liderler olmalarına yardımcı olur.
Kültürel Değişim: Uzay Kampı Türkiye, dünyanın dört bir yanından çocukları birlikte öğrenmek ve çalışmak üzere bir araya getiren uluslararası bir kamptır. Bu, çocukların farklı kültürlere karşı daha büyük bir anlayış ve takdir geliştirmelerine yardımcı olabilir; bu da günümüzün artık küreselleşen dünyasında önemli bir yaşam becerisi olabilir.
(*) Türkiye’de ikamet eden öğrencilere 31 Mayıs 2024 tarihine kadar kayıt ve ödeme işlemlerini tamamlamış olmaları koşuluyla 10% indirim uygulanır.
Daha fazla bilgi ve kayıt için tıklayın: Galaktik Yaz Kampı
Robot Aktiviteli Uzay Yolcuları: Robot Teknolojilerini ve Uzaydaki Uygulamalarını Keşfedin!
Robot Aktiviteli Uzay Yolcuları programında katılımcılara doğru cevabı ezberlemeye odaklanmak yerine, bir çözüm bulana kadar farklı yaklaşımları denemeleri teşvik ediliyor.
2024 yaz kampı programları kapsamında düzenlenecek en uzun süreli ikinci kamp programı Robot Aktiviteli Uzay Yolcularında astronot simülatörlerinin kullanılmasınıa ek olarak robot dizayn süreçleri boyunca programcıların ve mühendislerin ne tür görevler aldıkları, takım bireylerinin işbirliği yaparak zorlu problemleri nasıl çözebilecekleri uygulamalı olarak anlatılıyor. Robot Aktiviteli Uzay Yolcuları Programı 13-15 yaş arasındaki katılımcılar için sunulmaktadır.
Robotik programın çocuğunuz için sağlayacağı temel faydalar:
Uygulamalı öğrenme: Robotik kamp programları, çocuklara teknolojiyi eğlenceli ve etkileşimli bir şekilde keşfetmelerine ve denemelerine olanak tanıyan ilgi çekici, uygulamalı bir öğrenme deneyimi sunmaktadır. Bu tür bir öğrenme, çocukların problem çözme ve eleştirel düşünme becerilerinin yanı sıra Uzay Kampı Türkiye'nin eşsiz öğrenme ortamında teknolojinin nasıl çalıştığını ve sorunları çözmek için nasıl kullanılabileceğini anlamalarına yardımcı olur.
Takım çalışması ve işbirliği: Robotik yaz kampı programları çocukların görevleri ve projeleri tamamlamak için ekipler halinde çalışmasını gerektirir, bu da takım çalışması ve işbirliği becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Bu beceriler okulda akademik başarı için de gereklidir ve ayrıca çocukların yaşıtlarıyla güçlü ilişkiler kurmalarına yardımcı olabilir.
Yaratıcılık ve yenilikçilik: Robotik kamp programları, çocukların kendi robotik projelerini tasarlamak ve inşa etmek için hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını kullanmalarına olanak tanır. Bu tür bir öğrenme, çocukları "kutunun dışında" düşünmeye ve sorunlara benzersiz ve yenilikçi çözümler bulmaya teşvik eder. Bu, çocukların gelecekte kendilerine iyi hizmet edecek önemli yaratıcılık ve yenilik becerileri geliştirmelerine yardımcı olabilir.
Daha fazla bilgi ve kayıt için tıklayın: Robot Aktiviteli Uzay Yolcuları Programı
“Yıldızlara Yolculuk” Aile Kampı: Çocuğunuzla Birlikte Unutulmaz Bir Hafta Sonu
Çocuğunuzla birlikte farklı bir deneyim mi yaşamak istiyorsunuz? O zaman “Yıldızlara Yolculuk Aile Kampı” programımız tam size göre!
2 gün süreli Yıldızlara Yolculuk Aile Programımızda, ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte keyifli zaman geçirebilmeleri ve çocukların da ebeveynleriyle olan iletişimlerini geliştirip, özgüven kazanmalarını hedefliyoruz. Anne- babalar; uzay istasyonu ve uzay mekiğiyle uçuş görevi, simülatör kullanımı gibi takım çalışması gerektiren etkinliklerde çocuklarıyla birlikte yer alacaklar. 7-10 yaş aralığında bir çocuğun bir ebeveyniyle (veya 18 yaşından büyük bir refakatçiyle) birlikte katıldığı 2 günlük Yıldızlara Yolculuk Aile Programı 22-23 Haziran ve 3-4 Ağustos 2024 döneminde uygulanacak.
Yıldızlara Yolculuk Aile Programı kapsamında konaklama hizmeti sunulmamaktadır. Katılımcıların konaklama ve transfer planlamalarını kendileri yapmaları gerekmektedir.
Daha fazla bilgi ve kayıt için tıklayın: Yıldızlara Yolculuk Aile Kampı
Okul Gruplarının Gözdesi: "Yıldızlar ve Gezegenler Macerası"
Vücudunuzun geri kalanı birden fazla eksende dönerken, ağırlık merkezinizi tek bir yerde tutuyor... Göründüğünden daha eğlenceli olduğuna emin olabilirsiniz!
Yaz kampı seçeneklerinden bir diğeri olan Yıldızlar ve Gezegenler Macerası, uzay bilimleri ve teknolojileri alanında bilinçlendirmeyi hedefleyen iki gün süreli programdır. Yıl boyunca grup katılımlarına da açık olan; Türkiye'nin dört bir yanından katılan okul gruplarının gözdesi Yıldızlar ve Gezegenler Macerası, 2024 çocuklar için yaz kampı programları kapsamında bireysel katılımcılar için de sunulacak. Katılımcılar; Mars'ı sanal olarak keşfedecekler, NASA tasarımlı astronot simülatörlerini deneyimleyerek Discovery Uzay Mekiği simülatörü ve Uzay İstasyonu entegrasyonuyla yapılan sanal uzay uçuşu görevinde unutulmaz bir uzay serüveni yaşayacaklar. 2 günlük konaklamalı Yıldızlar ve Gezegenler Macerası programı 21-23 Haziran ve 2-4 Ağustos 2024 döneminde uygulanacak.
Daha fazla bilgi ve kayıt için tıklayın: Yıldızlar ve Gezegenler Macerası
Günlük Gezi Programları
Simülatörlü Aile Turu: Çocuğunuzla birlikte VR Deneyimi Yaşayın
İzmir'e kısa süreli gelmeyi planlıyorsanız veya sınırlı zamanınız varsa çocuğunuzla birlikte katılabileceğiniz bilim gezilerimizi mutlaka inceleyin..!
İzmir'de kısa süreliğine bulunuyorsanız veya sınırlı zamanınız varsa ve "çocukla İzmir'de yapılabilecek aktivite" arıyorsanız günlük bilim gezilerimizi mutlaka denemelisiniz. Yıl boyunca belirli dönemlerde düzenlenen programlarımız 2024 yaz döneminde de uygulanacak.
7-15 yaş arasındaki öğrencilerin bir yetişkinle birlikte katılabildikleri, Simülatörlü Aile Turunda; Uzay Kampı Türkiyenin en çok ilgi çeken simülatörlerinden sanal gerçeklik simülatörüyle sanal gerçeklik deneyimi yaşamanın keyfine varacak, Nesil Mars İnteraktif Sergi Alanında Mars’ta kurulması planlanan yaşam alanları hakkında detaylı bilgiler öğreneceksiniz. Programda; topraksız tarım, dijital yıldızevinde astronomi, roketlerin temel çalışma prensipleri, eğlenceli bilimsel deneyler ve simülatör gösterisi gibi etkinlikler de bulunuyor.
Daha fazla bilgi ve kayıt için tıklayın: Simülatörlü Aile Turu
Minikler Uzayda Aile Turu: 5-6 Yaş Grubuna Özel!

Okul öncesi çağdaki çocukların ebeveynleriyle birlikte katılabildikleri günlük gezi programıdır. 5-6 grubundan bir çocuk ve ebeveyninin (veya 18 yaşından büyük bir refakatçinin) birlikte katıldığı Minikler Uzayda- Aile Turu programı; çocukların bilişsel, zihinsel ve motor gelişimlerini destekleyecek özel etkinlikleri içeriyor.
Meraklı ve öğrenmeye istekli çocukların eşsiz bir öğrenme ortamında ebeveynleriyle olan etkileşimlerinin ve fen bilimlerine karşı farkındalıklarının artırılması, uzay teknolojileri hakkında bilgilendirilmeleri hedeflenmektedir.
Daha fazla bilgi ve kayıt için tıklayın: Minikler Uzayda Aile Turu
Astro-Tur: Yıldızları ve Gezegenleri Keşfediyoruz!
Astronomi ağırlıklı günlük gezi programı Astro-Tur'a, uzay ve astronomi meraklısı yetişkinler de bireysel olarak katılabiliyor.
9-12 yaş arasındaki çocukların bir yetişkinle birlikte, 13 yaş ve üzerindeki katılımcıların tek başlarına katılabildiği astronomi ağırlıklı Astro-Tur programında; NASA tasarımlı astronot simülatörlerinin çalışma prensipleri anlatılıp simülatör gösterisi yapılmaktadır. Program katılımcıları; sihirli kürede güneş sistemi eğitimi, gök atlası yapım atölyesi ve 30 cm'lik Schmidt-Cassegrain türü aynalı teleskopla gökyüzü gözlemi gibi interaktif etkinliklerle uzaya dair sorularına cevap bulacaklar.
Daha fazla bilgi ve kayıt için tıklayın: Astro-Tur

"...2002 yılında Uzay Kampı Türkiye'nin Uluslararası Yaz Kampı'na katılarak farklı ülkelerden gelen bambaşka kültürlerden arkadaşlar edindim. Program süresince Mars kolonisi, Uluslararası Uzay İstasyonu tasarımı ve..."
2024 Yaz Kamplarında Görüşmek Üzere!
[description] => Şimdi Kayıt Yaptırın! 2024 Çocuklar İçin Yaz Kampları. Türkiye'nin Benzersiz Eğitim Merkezinde Eğlence ve Eğitim Bir Arada! ✔️ Uluslararası Galaktİk Yaz Kampı ✔️Aile-Çocuk Uzay Kampı ✔️ Yıldızlar ve Gezegenler Macerası ve Çok Daha Fazlası Bu Kampta! [keywords] => Yaz kampları, Çocuklar için Yaz Kampları, Yaz Kampı, 2023 Yaz Kampı Programları, 2023 çocuklar için yaz kampı, Gençlik Kampları, yaz kampı, yaz gençlik kampı, aile kampları, Aile-Çocuk Kampı, günlük aile turları, Yaz kampı seçenekleri, günlük gezi programı, yetişkinler için astronomi, okul öncesi çağdaki çocuklar için turlar, günlük aile turları, çocukla İzmir'de yapılabilecek aktivite [extra] => [{"key":"","value":""}] [created_date] => 2020-07-02 08:36:17 [updated_date] => 2023-09-22 10:41:53 [lang] => tr [active] => 1 [search] => 1 [facebook_piksel] => ) [1] => stdClass Object ( [id] => 922 [parent] => 23 [order] => 2 [lang_id] => 7269e2431d4f64d4ffa2781791581d2a [title] => Güneş Sisteminde Bir Tatile Ne Dersiniz? [subtitle] => 18.07.2023 [header_img] => 0 [list_img] => upload/media/gunes-sisteminde-tatil.jpg [summary] => Merhaba, geleceğin uzay kaşifleri! Güneş sistemi boyunca müthiş gerçekler ve harika karşılaştırmalarla canlanan gezegenlerle dolu, bu dünya dışı yolculuğa hazır olun. [content] =>Dünya'da ortalama sıcaklıklar aynı hafta içerisinde 3 kez üst üste rekor kırarken, küresel ortalama sıcaklığın 17,23 derece olduğu 6 Temmuz, "kaydedilen en sıcak gün" olarak kayıtlara geçti. Peki diğer gezegenlerde durum nasıl? Haydi hep birlikte gözden geçirelim.
Hangi Gezegende Tatil Yapmak İsterdin?
Güneş'e en yakın gezegen olan Merkür ile başlayalım. Merkür, Güneş'ten yaklaşık olarak 58 milyon km uzaklıktadır.
Bu, bir fırından daha sıcak demek! Ancak güneş battığında Merkür soğur ve -180°C'ye kadar dondurucu bir soğuk oluşur.
Merkür'ün çok ince ve seyrek atmosferi, Güneş rüzgarı tarafından yüzeyinden sıyrılan atomlardan oluşur.
Sıradaki durak Venüs, Dünya'nın sıcak komşusu olarak bilinir. Venüs, Güneş'ten yaklaşık olarak 108 milyon km uzaklıktadır.
Venüs, güneş sistemimizde gerçekten sıcak bir noktadır ve gezegenin etrafında ortalama 464°C'lik bir sıcaklık vardır.
Bunun nedeni Venüs'ün kaçak sera etkisine sahip olmasıdır. Venüs'ün yoğun atmosferi çoğunlukla Karbondioksit ve Sülfürik Asit bulutlarından oluşur, bu da yüksek yüzey sıcaklığına katkıda bulunan güçlü bir sera etkisi yaratır. Sürekli kaynayan bir saunaya benzer bir gezegende olduğunuzu hayal edin!
Şimdi, kendi güzel gezegenimize, Dünya'ya bir ziyarette bulunalım. Dünya, Güneş'ten yaklaşık olarak 150 milyon uzaklıktadır. Burada sıcaklık aralığı oldukça rahattır; bazı yerlerde dondurucu soğuklar yaşanırken (-89.2°C ), diğer yerlerde 56.7°C'ye kadar çıkabilen sıcaklıklar hissedilir.
Dünya'nın çoğunlukla Azot (%78) ve Oksijen (%21) içeren bir atmosferi vardır. Karbondioksit ve su buharı gibi diğer gazların izlerini içerir. Yaşamı destekler ve sıcaklığı düzenleyen ve zararlı radyasyondan koruyan koruyucu bir tabaka sağlar.
Sonraki durak, sıkça "Kızıl Gezegen" olarak adlandırılan Mars'tır. Mars, Güneş'ten yaklaşık olarak 228 milyon km uzaklıktadır.
Mars, Dünya'dan biraz daha soğuktur; kutuplara yakın bölgelerde -87°C ile ekvatora yakın bölgelerde -5°C arasında sıcaklıklar görülür.
Mars, çoğunlukla Karbondioksitten oluşan ince bir atmosfere sahiptir. Ayrıca Azot ve Argon izleri de bulunur, ancak atmosfer basıncı Dünya'ya göre çok daha düşüktür.
Şimdi, güçlü gaz devi Jüpiter'e doğru yolculuğumuza çıkalım. Jüpiter Güneş'ten yaklaşık olarak 778 milyon km uzaklıktadır.
Jüpiter, yüzeyi Dünya gibi katı bir yapıya sahip olmayan bir gezegendir. Devasa girdaplı bulutlarla kaplıdır. Güneş'ten uzak olsa da, Jüpiter'in bulut tepeleri oldukça soğuktur ve ortalama yaklaşık -145°C'yi bulur.
Jüpiterin ana olarak Hidrojen ve Helyumdan oluşan yoğun bir atmosferi vardır. Ayrıca su buharı, Metan, Amonyak ve diğer bileşiklerin izleri de bulunur.
Jüpiter, ünlü Büyük Kırmızı Leke de dahil olmak üzere renkli bulut şeritlerine sahiptir, devasa bir fırtına sistemini barındırır.
Sonra, güzelliğiyle ünlü halkalı gezegen Satürn'e geçelim. Satürn, Güneş'ten yaklaşık olarak 1.4 milyar km uzaklıktadır.
Jüpiter gibi, Satürn’ün de katı bir yüzeyi yoktur. Bulut tepeleri, ortalama olarak -178°C'lik bir sıcaklığa sahiptir.
Satürn'ün atmosferi çoğunlukla Hidrojen ve Helyumdan oluşur. Ayrıca Metan ve Amonyak gibi diğer gazların izlerini içerir.
Şimdi, buzlu dev Uranüs'e doğru maceraya atılalım. Uranüs, Güneş'ten yaklaşık olarak 2.9 milyar km uzaklıktadır.
Bu gezegen gerçekten soğuktur ve ortalama yaklaşık -195°C' dir. Uranüs, devasa buz küplerinin olduğu dondurucu bir yer olarak adlandırılır.
Uranüs'ün kalın atmosferi, çoğunlukla Hidrojen ve Helyumdan oluşur ve Metan gibi diğer gazların izlerini içerir. Atmosferi benzersiz mavi-yeşil bir renge sahiptir.
Son olarak, güneş sistemimizdeki başka bir buzlu dev olan Neptün'ü ele alalım. Neptün, Güneş'ten yaklaşık olarak 4.5 milyar km uzaklıkta bulunur.
Neptün, Uranüs'ten daha soğuktur ve ortalama yaklaşık -200°C'ye sahiptir.
Neptün'ün atmosferi Hidrojen, Helyum ve Metan izlerinden oluşur. Derin bir mavi renge sahiptir, güçlü rüzgarlar ve fırtınalar yaşar.
Vay canına, güneş sistemimiz inanılmaz bir çeşitlilikle dolu! Alev gibi sıcaklıklardan buz gibi soğuklara ve ince atmosferlerden yoğun olanlara kadar, her gezegenin kendine özgü bir karakteri var.
Unutmayın, evren hakkında öğrenilecek her zaman inanılmaz şeyler vardır, bu yüzden merakınızı canlı tutun ve keşfetmeye devam edin!
- Astronotlar Neden Uzay Giysisi Giyerler?
- Uzay ortamı insanlar için tehlikeli midir?
- Tehlikelerden korunmak için uzay ortamında ne yapılmalıdır?
- Her astronot aynı uzay giysisini giyebilir mi?
- Uzay giysileri bizi nelerden korur?, Uzay sıcak mıdır yoksa soğuk mudur?, Uzayda basınç var mıdır?
- Astronotlar uzay yürüyüşü sırasında yemek yiyebilirler mi?
- Peki önümüzdeki yıllarda nasıl uzay giysileri göreceğiz?
ASTRONOTLAR NEDEN UZAY GİYSİSİ GİYERLER?
Astronotlar, uzay aracından çıktıklarında ve "uzay ortamına" maruz kaldıklarında mutlaka uzay kıyafetlerini giymiş olmalıdırlar, ama neden?
Uzay ortamı insanlar için tehlikeli midir?
Deniz seviyesinden sadece 100 km yükseldikten sonra dış uzayın başlangıcı olarak tanımlanan yer Karman Hattı olarak bilinir. Bu hattan sonraki tehlikeli bölge maalesef insanların yaşayabilmesi için uygun bir ortam değildir. Bunun en bilinen sebebi o alanda solunabilir oksijenin neredeyse yok denecek kadar az olmasıdır.
Oksijen neredeyse yaşayan tüm canlılar için bir yakma aracı olarak iş görür. Ciğerlerimize çektiğimiz oksijen vücudumuzda aldığımız besinleri yakarak hücrelerimize enerji kazandırmak için kullanılır. Minik bir fabrika olarak çalışan ciğerlerimiz, bu yakma işlemi sonrasında 2 oksijen ve 1 karbon atomunun meydana getirdiği karbondioksit molekülünü dışarıya atar.
Oksijen yoksunluğu her ne kadar tek tehlikeymiş gibi görülse de aslında tehlikelerden yalnızca biridir.
Tehlikelerden korunmak için uzay ortamında ne yapılmalıdır?
Eğer günün birinde uzaya gidecekseniz yanınıza alacağınız belki de en önemli şey uzay giysisidir. Uzay giysileri küçük bir uzay aracı gibidir ve astronotları uzaydaki tehlikelere karşı korur. Uzay giysilerinin sırt çantası gibi görülen ve Birincil Yaşam Destek Sistemi olarak adlandırılan kısmında bulunan oksijen tüpleri, astronotların uzay yürüyüşleri süresince onlara oksijen sağlamakla kalmaz ayrıca içeride oluşacak karbondioksit moleküllerini de toplar.
Günümüzde Uluslararası Uzay İstasyonu’nda kullanılan uzay giysileri sürekli orada kalır. Yani her astronotun kendine özel bir uzay giysisi olmaz. Yer Kontrol Merkezinden gelen görevlendirmelere göre aynı uzay giysisi birkaç astronot tarafından da giyilebilir.
Her astronot aynı uzay giysisini giyebilir mi?
Tahmin edebileceğiniz gibi her astronotun fiziksel yapısı aynı değildir. Kimi astronot uzun boylu, kimisi kısa boylu, kimisi biraz daha zayıf ya da kilolu olabilir. İşte bu nedenle astronotların Uluslararası Uzay İstasyonu’nda kullandığı üç farklı (küçük, orta ve büyük) bedende uzay giysisi vardır. Bu uzay kıyafetlerin bağlantı noktaları aynı olduğundan bir astronot isterse bu üç farklı bedenden kendisine özel bir birleşim de yapabilir.
Uzay giysileri bizi nelerden korur?
Uzay giysileri en başta bahsettiğimiz oksijen yoksunluğunu belli bir süre için giderebilir. Uzay giysisi astronotların oksijen ihtiyacını yaklaşık 6 ile 8,5 saat süresince karşılar. Sonrasında boşalan oksijen tüplerinin yeniden doldurulabilmesi için astronotlar mutlaka uzay istasyonuna geri dönmelidir. Diğer bir koruma ise ortam sıcaklığı ile ilgilidir.
Uzay sıcak mıdır yoksa soğuk mudur?
Uzay ortamında sıcaklık maalesef insan vücudunun dayanamayacağı kadar yüksek ya da düşüktür. Örneğin, Güneş’in (normal olarak Dünya atmosferinden etkilenmeden) pırıl pırıl parladığı uzayda, uzay yürüyüşüne çıkan bir astronot eğer uzay giysisi olmadan uzay aracından dışarıya çıkarsa radyasyonun da etkisiyle bir anda yaklaşık 120 santigrat derecelik bir sıcaklıkla karşılaşır.
Güneş olmadığında (astronotlar Dünya'nın gölgesine geldiklerinde) ise sıcaklık bir anda yaklaşık -120 santigrat dereceye kadar düşer. Bu durum uzayda bir atmosfer olmadığı için çok ama çok ani bir şekilde yaşanır. İşte bu zorlu koşullarda astronotu güvende tutan tek şey uzay giysisidir. Uzay giysisinin içinde bulunan ve damar yapısını andıran özel kanallardan sağlanan su geçişi, astronotun vücut ısısının dengelenmesine yardımcı olur.
Sıcaklık farklılıklarının yanı sıra astronotun basınç, radyasyon ve meteor tozlarından korunabilmesi için de uzay giysisini giymesi gerekir.
Uzayda basınç var mıdır?
Dünya’da atmosfer ve dolayısıyla da bulunduğumuz yüksekliğe bağlı olarak üzerimize sürekli etki eden bir basınç kuvveti vardır. Bu kuvveti gözümüzle göremeyiz, fakat özellikle inişli çıkışlı bir yolda giderken veya uçaktayken sürekli bu etkinin sonuçlarını deneyimleriz. Havanın oluşturduğu bu basınç ile vücudumuzun iç basıncı sürekli denge durumundadır. Uzayda hava yoktur bu uzayda hava basıncının da olmaması anlamına gelir. Bu nedenle uzay giysileri, astronotlara gerekli dış basıncı uygulamak için tıpkı bir balon gibi bir miktar havayla şişirilir. Böylece astronotların vücut sıvıları, uzay yürüyüşü sırasında da sıvı şekilde kalabilir.
Uzaydaki radyasyon
Dünya’nın atmosferi bizi aynı zamanda güneşin zararlı ışınlarından da korumaktadır. Bu nedenle (yaz günü, altında uyuyup kalmadığımız sürece) Güneş bize çok etki etmez. Fakat uzayda bir atmosfer tabakası bulunmadığından güneşin zararlı ışınları astronotlara çok büyük zararlar verebilir. Uzay giysileri, astronotları radyasyondan koruyacak ve gelen ışınları yansıtacak katmanlara sahiptir. Aynı zamanda astronotların gözlerini koruyabilmek için altın kaplama bir vizör bölümü de uzay giysisinin parçaları arasında bulunur.
Kurşundan hızlı meteor tozları
Meteor tozları dünyanın yörüngesinde dolanan küçük kaya parçaları ve taneciklerdir. “Minicik bir toz astronota nasıl zarar verecek ki?” diye düşünebilirsiniz. Meteor tozları Dünya’nın yörüngesinde saatte yaklaşık 24 bin km hızla hareket ederler. Dolayısıyla herhangi bir küçük tanecik astronota çarptığında ona tahmininizden çok daha büyük zararlar verebilir. Bu yüzden uzay giysisinin üst kısmında, "Sert Üst Gövde" olarak adlandırılan bölgede kurşun geçirmez yeleklerin yapısına benzer bir "koruma kalkanı" bulunur. Bu kalkan sayesinde astronotlar meteor tozlarının ölümcül tehditlerinden korunurlar.
Astronotlar uzay yürüyüşü sırasında yemek yiyebilirler mi?
Astronotlar bazı durumlarda uzun süren uzay yürüşleri yapmak zorunda kalabilir. Bu konudaki rekor 8 saat 56 dakika boyunca uzay yürüyüşü gerçekleştiren Jim Voss and Susan Helms isminde iki astronota aittir. Tabii ki bu uzun uzay yürüyüşü sırasında hepimiz gibi astronotlar da acıkabilirler ya da susayabilirler. Gerekirse uzay istasyonuna giderek yemek yiyebilirler diye düşünebilirsiniz; ancak uzayda geçen her dakika planlı ve çok önemlidir. Birinin yardımıyla bile giyilmesi 15 dakika süren bir uzay giysisini giyip çıkarmak astronota yarım saatlik bir zaman dilimi kaybettirebileceğinden astronotlar uzay istasyonuna dönerek bir yemek molası vermeyi tercih etmezler. NASA bu konuya da bir çözüm bulmuştur.
Normal şartlar altında Uluslararası Uzay İstasyonu astronotları için lezzetli yiyecekler içeren menüler hazırlanmıştır. İçinde atıştırmalıkların da olduğu bu menüler, astronotlar tarafından istasyonda tüketilebilir. Aynı zamanda zorlu uzay yürüyüşlerinde astronotların enerji kazanabilmeleri için uzay giysisi kaskının içinde ağıza yakın bir noktada sabitlenmiş yüksek kalorili bir çikolata da bulunur. Özellikle uzun uzay yürüyüşlerinde astronotların en çok hoşuna giden bu çikolataları tükettikleri yemek molalarıdır. Ellerini kullanamadıkları için astronotlar çikolatayı parça parça ısırarak tüketirler.
Yüksek kalorili çikolatayı tüketen astronotun sıradaki ihtiyacı tabii ki sudur. Yine uzay giysisi kaskında ağza yakın alanda bulunan bir su torbası ve bu torbaya bağlı bir pipet imdada yetişir. Pipetin ucu ağız yardımıyla açılıp kapanabilir. Dolayısıyla astronot su içmek istediği zaman bu yapıyı ısırarak suyun akışını sağlar. Sonrasında da kapatarak suyun kaskın içerisinde dağılmasını önler.
Uzay giysisinin fiyatı ne kadardır?
Bir uzay giysisinin fiyatı yaklaşık 12 milyon dolar olarak belirlenmiştir. Her astronot için özel bir uzay giysisi yapılmamasının yanında, üzerinde herhangi bir problem olmadığı sürece uzun yıllar boyunca tekrar tekrar kullanılabildiği düşünüldüğünde uygun maliyetli olduğu söylenebilir.
Peki uzay giysinin en pahalı parçası hangisidir?
Genel olarak tek bir uzay giysisi üzerinden bakıldığında en pahalı parça sırt çantasına benzeyen "Birincil Yaşam Destek Ünitesi"dir. Hem oksijen hem de sıcaklık gibi hayati ayarlamaları yapan bu ünite çok fazla elektronik cihaz içerir. Ancak maliyet açısından bakıldığında NASA’nın en çok harcama yaptığı parça astronotların eldivenleridir. Uzay giysisi eldivenleri, astronotların uzayda yapabileceği çalışmalarda en sınırlayıcı faktördür. Astronotlar uzay yürüyüşleri sırasında yaklaşık 110 tane alet ve ekipman kullanırlar. Eldivenler şişirilmiş bir balon gibi davrandığından, parmakları bükme çabasına karşı direnir. Astronotlar, elindeki her hareketle bu baskıya karşı savaşmalıdır, bu da yorucudur ve bazen yaralanmaya neden olabilir. Ayrıca, eldivenlerin eklemleri hayatı tehdit eden, sızıntılara yol açabilecek aşınmaya maruz kalabilir. Bu nedenle eldivenler astronotların hareket kabiliyetine yardımcı olmak için özel olarak tasarlanır.
Uzay giysileri temelde giyilebilir "uzay araçlarıdır" ve astronotları sadece hayatta tutmakla kalmaz; besler, iletişim kurmalarına izin verir ve hatta tuvalet gibi kullanılabilir.
Peki önümüzdeki yıllarda nasıl uzay giysileri göreceğiz?
NASA astronotları “Artemis Programı” kapsamında Ay'ın Güney Kutbu'nun yakınlarını keşfetmeleri için gönderdiğinde, ay yürüyüşçüleri Axiom Space tarafından sağlanan uzay kıyafetlerini giyecekler. NASA, Axiom şirketini Artemis III görevi için modern giysiler geliştirmesi için seçti ve Teksas'taki Houston Uzay Merkezi'ndeki bir etkinlik sırasında 15 Mart Çarşamba günü ilk prototipin ortaya çıktığı etkinliklere katıldı.
Yetkililer; “NASA'nın Axiom ile ortaklığı, astronotları Ay'a indirmek için kritik öneme sahip. NASA'nın uzun yıllara dayanan araştırma ve uzmanlığına dayanan Axiom'un yeni nesil uzay giysileri, yalnızca ilk kadının Ay'da yürümesini sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda daha fazla insanın Ay'da her zamankinden daha fazla bilimi keşfetmesi ve yürütmesi için fırsatlar da açacak" dedi.
Artemis III, uzun vadeli ay keşiflerini ve bilimsel keşifleri ilerletmek ve Artemis Nesli'ne ilham vermek için ilk kadın da dahil olmak üzere astronotları Ay'a indirecek. NASA, görev için uzay giysisi de dahil olmak üzere ayda yürüyüş sistemini teslim etmek için Axiom Space'i seçti. Axiom Extravehicular Mobility Unit veya AxEMU olarak adlandırılan uzay giysisi, NASA'nın uzay giysisi prototip geliştirmelerini temel alıyor ve en son teknolojiyi, gelişmiş hareketliliği ve Ay'daki tehlikelere karşı ek korumayı içeriyor.
NASA uzmanları, uzay giysilerinin inşa edileceği teknik ve güvenlik standartlarını tanımladı ve Axiom Space, bu temel kurum gereksinimlerini karşılamayı kabul etti. AxEMU, ay manzarasının daha fazlasını keşfetmek için gereken hareket aralığına ve esnekliğe sahiptir ve giysi, ABD erkek ve kadın nüfusunun en az yüzde 90'ını barındıran çok çeşitli mürettebat üyelerine uyacak şekilde tasarlandı. Axiom Space, geliştirme devam ederken yaşam destek sistemleri, basınçlı giysiler ve aviyoniklerdeki modern teknolojik yenilikleri uygulamaya devam edecek. Şirket, giysiyi görevden önce uzay benzeri bir ortamda test edecek.
Artemis III'ün ardından ajans, Keşif Araç Dışı Aktivite Hizmetleri (xEVAS) sözleşmesi kapsamında gelecekteki Artemis görev hizmetleriyle rekabet edecek. NASA, ajansın hem Ay hem de Uluslararası Uzay İstasyonu için uzay yürüyüşü ihtiyaçlarını karşılamak için sözleşmeyi kullanıyor. Ajans geçtiğimiz günlerde, astronotların uzay istasyonunda uzay yürüyüşleri sırasında giymeleri için yeni uzay kıyafetleri geliştirmesi için xEVAS sözleşmesi kapsamında da yarışan Collins Aerospace'e bir görev emri verdi. Her iki firma da gelecekteki uzay yürüyüşü ve ay yürüyüşü hizmetleri görev siparişleri için rekabet edecek.
NASA, Artemis aracılığıyla Ay'a ilk kadını ve ilk siyahi insanı indirerek, Ay yüzeyini her zamankinden daha fazla keşfetmek ve gelecekteki Mars astronot misyonlarına hazırlanmak için uzun vadeli, sürdürülebilir bir Ay varlığının yolunu açacak.
Peki siz astronot olmak ister misiniz? Astronot olsaydınız nasıl bir uzay giysisi giymek isterdiniz? Yorumlarınızı aşağıdaki sosyal medya kanallarından arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.
[description] => Astronotlar Neden Uzay Giysisi Giyerler? Uzay ortamı insanlar için tehlikeli midir? Bu soruyu hemen evet olarak cevaplayabiliriz. Peki ama neden? [keywords] => Astronotlar Neden Uzay Giysisi Giyerler, Uzay ortamı insanlar için tehlikeli midir, Karman Hattı, uzay giysisi, uzaydaki tehlikeler, Birincil Yaşam Destek Sistemi, Uluslararası Uzay İstasyonu, Uzay giysisi bizleri nelerden korur, uzayda basınç var mı, uzay da atmosfer var mı, meteor tozları, Uzayda radyasyon, Astronotlar radyasyondan nasıl korunur, uzay yürüyüşü, Astronotlar uzayda nasıl su içer?, Uzay giysisinin fiyatı ne kadar, Uzay giysisi eldivenleri, Artemis Programı, Artemis III, Axiom Extravehicular Mobility Unit, AxEMU, Axiom Space, Keşif Araç Dışı Aktivite Hizmetleri (xEVAS), Mars astronot misyonları, [extra] => [{"key":"","value":""}] [created_date] => 2020-09-10 10:49:11 [updated_date] => 2023-05-18 14:00:15 [lang] => tr [active] => 1 [search] => 1 [facebook_piksel] => ) [3] => stdClass Object ( [id] => 846 [parent] => 23 [order] => 5 [lang_id] => e17816b9e5c8d371d929e95e50ac0134 [title] => ARTEMİS - BEKLENEN AY GÖREVİ [subtitle] => 26.04.2023 [header_img] => 0 [list_img] => upload/media/astro-bulten-sablon-instagram-gonderisi.jpg [summary] => NASA, 2024 yılında ARTEMİS Göreviyle Ay’a yeniden insanlı görevleri başlatmayı hedefliyor. Buradaki ana hedeflerden biri, her ne kadar Ay yüzeyinde kalıcı bir yerleşke kurmak gibi görünse de aslında hedef çok daha büyük. [content] =>Bu bloğumuzda, 1969 yılında gerçekleştirilen Ay'a İniş'in en özel anlarını sizlerle paylaşıyor ve Ay yüzeyinde dünyadan çıplak gözle izlenebilecek bir yerleşimin hayali kuruyoruz.
İnsanlığın tarihi başarısının ardından Neil Armstrong'un ünlü sözlerini duyduğunuzda tüyleriniz diken diken olacak!
- İnsanlık tekrar Ay'a seyahat edecek mi?
- Uzaya çıkarken en zorlandığınız şey nedir?
- Artemis Ay Görevleri ile neler planlanıyor?
- Artemis 2 Görevinde yer alacak astronotlar kimler?
- NASA, Artemis 2 ve Artemis 3 görevlerinde ne yapmayı planlıyor?
- Ay, Mars'a seyahat ederken bir aktarma istasyonu olacak mı?
20 Temmuz 1969 günü Houston’da saatler 20:16’yı gösterirken görev kontol merkezinde Apollo 11 Ay’a İniş Modülü pilotu Buzz Aldrin’in şu sözleri yankılandı: “son %5”.
Neil Armstrong ve Buzz Aldrin isimli iki astronot, Ay yüzeyinden sadece 30 metre yüksekteydiler. Fakat geriye yakıtlarının sadece %5 kalmıştı. O sırada Buzz Aldrin bir kez daha göstergeleri kontrol etti. Neil Armstrong’a “son 22 metre” diye seslendi.
Saatler 20:17’yi gösterdiğinde, Eagle isimli Ay’a İniş Aracı, içinde iki astronotla birlikte Ay yüzeyindeki bir toz bulutu içinde sanki yeniden doğuyordu. İnsanoğlunun bu yeni başarısı o ana kadar sessizliğini koruyan görev komutanı Neil Armstrong’un şu sözleriyle evrende yankılandı. “Houston, Burası Tranquility bölgesi. Eagle inişini gerçekleştirdi.”
Yaklaşık 2 saat sonra, Doğu Amerika saatiyle 22:56’da ise Ay yüzeyinde bırakılacak ilk insan izi Neil Armstrong tarafından şu sözlerle ifade edildi;
“Benim için küçük, insanlık için büyük bir adım”.
Böylece insanoğlu Dünya dışındaki bir gök cismine ilk defa ayak basmış oldu.
Şimdi ise, tam 53 yıl sonra, insanoğlunu ilk defa Ay’a götüren Saturn V roketinin fırlatıldığı rampada başka bir roket, aynı hedef için son hazırlıklarını yapıyor. Uzay Fırlatma Sistemi (Space Launch System – SLS) olarak adlandırılan roket, insanlığı yeniden Ay’a götürmeyi hedefliyor. Fakat bu defa ziyaret etmekten çok, orada yerleşik bir düzen kurulması planlanıyor.
Geçtiğimiz aylarda NASA’nın insansız Artemis 1 görevi başarıyla tamamlandı. Görevde kullanılan Orion uzay aracı, Ay'ın etrafındaki tarihi bir görevden sonra güvenli bir şekilde Pasifik Okyanusu'na indi.
Artemis I öngörülen uçuş yolu | Kaynak: NASA
Orion kapsülünün Dünya’ya dönüşü elbette kolay olmadı. Çünkü kapsül Dünya’ya doğru gelirken saatte 39.422 km/s (24.500 mph) hıza ulaşırken aynı zamanda aracın ısı kalkanı da 2760 °C (5000 F) derece gibi bir sıcaklığa erişti. Orion, 25,5 gün boyunca uzayda toplam 1,4 milyon mil (2.253.082 km) yol kat etti.
NASA ayrıca Orion’un inişinde yeni bir gezegen giriş testi tekniği de denedi. Bu teknik uzay aracının belirlenen konuma inmesini kolaylaştırıyor. Orion, Dünya’nın üst atmosferine girdiğinde manevra için kısa bir sıçrayış gerçekleştiriyor ve bu sayede istenilen hedefe veya menzile erişiliyor. NASA bu tekniği nehirde su üzerinde bir taşı sektirmeye benzetiyor.
Artık Orion yere geri döndüğüne göre NASA, insanları içeren gelecekteki görevlere hazırlanabilmek için gemideki sensör donanımlı mankenlerden veri toplamaya başlayacak. NASA'nın 2024 için planlanan ikinci Artemis görevi, Ay'ın çevresine bir grup astronot gönderecek.
Artemis II öngörülen uçuş yolu | Kaynak: NASA
3 Nisan 2023 Pazartesi günü NASA, Artemis 2 görevinde yer alacak astronotların isimlerini açıkladı. Görevde uçuş uzmanları; Christina Hammock Kock ve Jeremy Hansen olacak. Pilot koltuğunda Victor Glover yer alırken, görevin komutanlığını ise Reid Wiseman üstlenecek.
Artemis 2 ekibi: (soldan sağa) Christina Koch, Victor Glover, Reid Wiseman (oturan) ve Jeremy Hansen.
Dört astronottan oluşan mürettebat, NASA'nın Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'ndeki Launch Complex 39B'den yaklaşık 10 günlük bir görev için havalanacak ve NASA’nın mega Ay roketinin üzerinde Dünya'nın yerçekimi kapsamının ötesinde parlayacak. Yaklaşık iki gün boyunca, Orion'un sistemlerini kontrol edecekler ve Ay'a doğru harekete başlamadan önce Dünya'ya nispeten yakın bir yerde bir hedefleme testi yapacaklar.
Artemis 2 astronotları, Houston’da bulunan NASA Johnson Space Center’daki Orion simülatöründe.
Orion'un Avrupa Uzay Ajansı yapımı hizmet modülü, uzay aracına Dünya yörüngesinden kurtulmak ve Ay'a rotasını ayarlamak için gereken büyük itişi sağlayacak. Bu ay-ötesi enjeksiyon yanması, astronotları yaklaşık dört günlük bir gidiş yolculuğuna gönderecek ve onları Ay'ın uzak tarafına götürecek ve sonunda Dünya'dan 230.000 milden fazla uzanan bir sekiz rakamı oluşturacaklar. Ekip, maksimum mesafelerinde Ay'ın yaklaşık 6.400 mil ötesine uçacak. Yaklaşık dört günlük dönüş yolculuğu boyunca astronotlar, uzay aracının sistemlerini değerlendirmeye devam edecek.
Mürettebat, San Diego açıklarında Pasifik Okyanusu'na inmeden önce Dünya atmosferi boyunca yüksek hızlı, yüksek sıcaklıktaki yeniden girişe dayanacak ve onları getirecek olan NASA ve Savunma Bakanlığı personelinden oluşan bir kurtarma ekibi tarafından karşılanacak.
NASA, sorasında Artemis III Görevi ile ise insanları Ay yüzeyine tekrardan indirmeyi planlıyor. Ancak bu görevin en erken 2025 ya da 2026’da yapılması beklenmekte.
Artemis III görevi için önerilen görev planı | Kaynak: NASA
Buradaki ana hedeflerden biri, her ne kadar Ay yüzeyinde kalıcı bir yerleşke kurmak gibi görünse de aslında hedef çok daha büyük.
Dünya’dan fırlatılan bir roketin Dünya’nın kütle çekim kuvvetinden kurtulması ve yörüngeye ulaşması için tonlarca yakıt harcaması gerekiyor. Newton’un üçüncü hareket yasasına göre bir roket motorundan çıkan itme gücü “etki”, bunun sonucunda roketin yükselmesi ise “tepki” olarak adlandırılıyor. Fakat Dünya’nın kütle çekim kuvveti çok fazla olduğundan tepkinin gerçekleşmesi için etkinin roket ağırlığından çok ama çok fazla olması gerekiyor.
Gelecekte Mars’a gerçekleştirilecek insanlı görevlerde de bu kütle çekim kuvvetinden dolayı çok fazla yakıt harcanacaktır. Eğer kütle çekim kuvveti 6 kat daha az olan bir gök cisminden uzaya bir nesne fırlatılırsa, çok daha az yakıt kullanılarak çok daha uzaklara yolculuk yapılabilinecektir. İşte bu yüzden Ay yüzeyinde bir üs kurmanın ve buradan Mars’a veya diğer gök cisimlerine ulaşmanın planları yapılmaktadır.
Bunun yanı sıra eğer görevler gerçekleşirse, NASA, bir ilke daha imza atmaya hazırlanıyor. 1969-1972 yılları arasında Ay yüzeyinde yürüyen 12 astronotun tümü erkeklerden oluşmaktaydı. Fakat bu defa NASA, Ay’da yürüyecek ilk kadın astronotu da Artemis programıyla Ay’a göndermenin çalışmalarını da yapıyor.
Özellikle dolunay zamanlarında gök yüzünde altın bir disk gibi parlayan Ay, tüm bu çalışmalar yapıldıktan sonra acaba nasıl görünecek? Günümüzde uzaya yapılan fırlatmaları izlemek için fırlatma yapılan yere gidilmesi gerekirken, Ay yüzeyinden yapılan fırlatmaları bir gece oturup teleskoplarımızla izleyebilecek miyiz?
Merak ve heyecanla bekliyoruz..
[description] => NASA, 2024 yılında ARTEMİS Göreviyle Ay’a yeniden insanlı görevleri başlatmayı hedefliyor. Buradaki ana hedeflerden biri, her ne kadar Ay yüzeyinde kalıcı bir yerleşke kurmak gibi görünse de aslında hedef çok daha büyük. [keywords] => Ay'a İniş, Neil Armstrong, Astro Bülten, 20 Temmuz 1969, Apollo 11 Ay’a İniş Modülü pilotu Buzz Aldrin, Ay yüzeyi, Eagle, Ay’a İniş Aracı, Ay yüzeyi, Benim için küçük, insanlık için büyük bir adım, Dünya dışındaki bir gök cismi, Ay’a götüren Saturn V, Uzay Fırlatma Sistemi, Space Launch System – SLS, Artemis, SLS roketi, sıvı yakıt, Islak Elbise Provası, Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Orion, Orion uzay aracı, Orion kapsülü, Dünya’nın kütle çekim kuvveti, Newton’un üçüncü hareket yasası, etki-tepki, Mars’a fırlatılacak insanlı görevler, Ay yüzeyinde yürüyen 12 astronot, kütle çekim kuvveti, Ay’da yürüyecek ilk kadın astronot, Artemis programı, Artemis 2, Artemis 2 Görevinde yer alacak astronotlar kimler?, Artemis III Görevi [extra] => [{"key":"","value":""}] [created_date] => 2022-03-30 17:28:29 [updated_date] => 2023-09-18 11:12:04 [lang] => tr [active] => 1 [search] => 1 [facebook_piksel] => ) [4] => stdClass Object ( [id] => 912 [parent] => 23 [order] => 6 [lang_id] => c64d8d05eb3f1915cb5162e69c2ac6a6 [title] => İlkbahar Ekinoksu [subtitle] => 21.03.2023 [header_img] => [list_img] => upload/media/lkbahar-ekinoksu2.png [summary] => Güneş ışınlarının Ekvator'a dik vurması sonucunda aydınlanma çemberinin kutuplardan geçtiği ana Ekinoks denir. [content] =>Baharın habercisi olan 21 Mart İlkbahar Ekinoksunda gündüz ile gece süreleri birbirine eşitlenir. (Fransızcadan dilimize geçen kelimenin anlamı gece gündüz eşitliğidir) Bu durum ilkbahar ve sonbaharda olmak üzere yılda iki kez tekrarlanır.
Kuzey ve Güney Yarım Küre’de güneş ışınları öğle vakti Ekvator’a 90°'lik açı ile düşer. O anda gölge boyu Ekvator’da sıfırdır. Güneş ışınları bu tarihten itibaren Kuzey Yarım Küre’ye dik düşmeye başlar. Bu tarihten itibaren Kuzey Yarım Küre’de gündüzler, gecelerden uzun olmaya başlar. Güney Yarım Küre’de ise tam tersi olur. Bu tarih Kuzey Yarım Küre’de İlkbahar, Güney Yarım Küre’de ise sonbahar başlangıcıdır. Aydınlanma çemberi kutup noktalarına teğet geçer ve bu tarihte Güneş her iki kutup noktasında da görülür. Dünya’da gece ve gündüz süreleri birbirine eşit olur. Bu tarih Güney Kutup Noktası’nda altı aylık gecenin, Kuzey Kutup Noktası’nda ise altı aylık gündüzün başlangıcıdır.
Dünya'da her yıl iki ekinoks yaşanır: biri 21 Mart "ilkbahar ekinoksu" diğeri ise 22 Eylül "sonbahar ekinoksu"olarak adlandırılır ve Kuzey ve Güney Yarımkürelerde farklı tarihlere sahiptir.
Mart ekinoksu Kuzey Yarımküre'de ilkbahar ekinoksu, Güney Yarımküre'de ise sonbahar ekinoksudur. Aynı şekilde Eylül ekinoksu Kuzey Yarımküre'de sonbahar ekinoksu, Güney Yarımküre'de ise ilkbahar ekinoksudur.
İLKBAHAR EKİNOKSU
Mart ekinoksu zamanında hepimizin fark edebileceği çok daha fazla etki ortaya çıkmaktadır. Kuzey Yarımküre'de Mart ekinoksu daha erken gün doğumu, daha geç gün batımı ve filizlenen bitkiler getirir.
Ekvatorun güneyinde ise tam tersi bir mevsim yaşanır - daha geç gün doğumu, daha erken gün batımı, daha soğuk rüzgarlar, kuruyan ve dökülen yapraklar.
Ekinokslar ve gündönümleri Dünya'nın kendi ekseni üzerindeki eğiminden ve yörüngesindeki durmak bilmeyen hareketinden kaynaklanır. Ekinoksu gökyüzümüzün hayali kubbesinde gerçekleşen bir olay olarak ya da Dünya'nın Güneş etrafındaki yörüngesinde gerçekleşen bir olay olarak düşünebilirsiniz.
GÜNDÖNÜMLERİ VE EKİNOKS TARİHLERİ
21 Mart (ekinoks) : Gece ve gündüz eşit olur, bizim bulunduğumuz kuzey yarım kürede ilkbahar başlarken güney yarımküre sonbahara girer.
21 Haziran (Yaz gündönümü): Yılın en uzun gündüzü ve en kısa gecesinin yaşandığı zamandır.
Bir diğer adı da Yaz gündönümüdür. Kuzey yarım kürede yaz başlarken güney yarım kürede kış başlar.
23 Eylül (ekinoks): Gece ve gündüz eşit olur. Kuzey yarımkürede yaz biter, sonbahar başlar. Güney yarımkürede ise bahara geçiş olur.
İLKBAHAR VE SONBAHAR EKİNOKSLARININ ORTAK ÖZELLİKLERİ NEDİR?
1- Güneş ışınları Ekvator'a dik gelir.
2- Güneş ışınları her iki yarımküreye aynı açılarla gelir.
3- Dünya'daki durgun sularda gel-git genliği artar.
4- 21 Mart tarihinden 23 Eylül tarihine kadar ışınlar Ekvator'un kuzeyindeki noktalara dik geldiğinden Kuzey Yarımküre'de gündüzler, Güney Yarımküre'den daha uzundur. 23 Eylül'den 21 Mart'a kadar ise Güney Yarımküre'deki gündüzler Kuzey Yarımküre'den daha uzundur.
5- 21 Mart Kuzey Kutup Noktası'nda, 23 Eylül ise Güney Kutup Noktası'nda 6 aylık gündüzün başlangıç tarihleridir. Güneş, ekinokslarda tam doğudan doğup tam batıdan batar.
6- Güneş'ten her iki yarımküreye gelen enerji miktarı eşit olmasına rağmen, sıcaklık birikiminin farklı olması nedeniyle, sıcaklıklar eşit değildir.
7- Güneş ışınları kutup noktalarına teğet geçtiğinden, aydınlanma dairesi kutup noktaları üzerinde oluşmuştur. Kutuplarda alacakaranlık yaşanır.
8- Tüm Dünya'da gece ve gündüz süreleri eşittir (Ekinoks).
9- Aynı meridyen üzerindeki tüm noktalarda Güneş aynı anda doğup, aynı anda batar.
10- Her iki yarımkürede bahar mevsimlerinin başlangıcıdır. 21 Mart Kuzey Yarımküre'nin ilkbaharı, Güney Yarımküre'nin sonbaharıdır. 23 Eylül Güney Yarımküre'nin ilkbaharı, Kuzey Yarımküre'nin sonbaharıdır.
[description] => Baharın habercisi olan 21 Mart İlkbahar Ekinoksunda aslında gündüz ile gece süreleri birbirine eşitlenir. [keywords] => ilkbahar ekinoksu, ilkbahar ekinoksu nedir?, ekinoks nedir?, ilkbahar ekinoksu 21 mart, ilkbahar ekinoksu ne zaman, ilkbahar ekinoksu 2023, ilkbahar ekinoksu ne demek, ilkbahar ekinoksu etkileri, ilkbahar ekinoksu hakkında, ilkbahar ekinoksunda ne olur, 21 mart ilkbahar ekinoksu özellikleri, ilginç bir astronomik olaylar, Dünyanın ekseni, gece ve gündüz, Dünya’nın Güneş etrafındaki hareketi, mevsimler nasıl oluşur?, Kuzey Kutbu, Güney Kutbu, 21 Mart, ilkbahar ekinoksu, güney yarım küre, gece gündüz uzunluğu, [extra] => [{"key":"","value":""}] [created_date] => 2023-03-27 11:13:23 [updated_date] => 2023-04-06 11:45:16 [lang] => tr [active] => 1 [search] => 1 [facebook_piksel] => ) )
Çocuklar İçin Benzersiz Yaz Kampları!
2024 Çocuklar İçin Yaz Kamplarına Kayıtlar Başladı! Türkiye'nin Eşsiz Eğitim Merkezinde 7-15 Yaş Grubu İçin Yaz Kampı Eğlencesi ve Eğitim Bir Arada!

Güneş Sisteminde Bir Tatile Ne Dersiniz?
Merhaba, geleceğin uzay kaşifleri! Güneş sistemi boyunca müthiş gerçekler ve harika karşılaştırmalarla canlanan gezegenlerle dolu, bu dünya dışı yolculuğa hazır olun.

Astronotlar Neden Uzay Giysisi Giyerler?
Astronotlar Neden Uzay Giysisi Giyerler? Uzay ortamı insanlar için tehlikeli midir? Bu yazımızda astronot kıyafetlerini inceledik.

ARTEMİS - BEKLENEN AY GÖREVİ
NASA, 2024 yılında ARTEMİS Göreviyle Ay’a yeniden insanlı görevleri başlatmayı hedefliyor. Buradaki ana hedeflerden biri, her ne kadar Ay yüzeyinde kalıcı bir yerleşke kurmak gibi görünse de aslında hedef çok daha büyük.

İlkbahar Ekinoksu
Güneş ışınlarının Ekvator'a dik vurması sonucunda aydınlanma çemberinin kutuplardan geçtiği ana Ekinoks denir.