Bir astronotla tanışmak ister miydiniz? Uzayla ilgili en çok merak ettiğiniz soruların cevabını ilk ağızdan duymak? Bu soruya hayır demek çok zor...
ASTRONOTLA TANIŞMAK
Bir astronotla tanışmak, uzayla ilgili en çok merak ettiğiniz soruların cevabını ilk ağızdan duymak ister miydiniz? Bu yazımızda kamp programlarımızda ağırladığımız astronotlar ve bizimle paylaştıkları hakkında bilgi vereceğiz.
Uzay; insanlık tarihinden beri her yaştan insan için az ya da çok merak konusu oldu. Keşfedilmeyi bekleyen bilinmezlikler, ulaşılmış olanın ötesine gitmek, ülkeleri ve bilim insanlarını uzun yıllar sürecek çalışmalar yapmaya teşvik etti. Geçmişten günümüze uzayla ilgili yapılan çalışmalar birçok ülkenin kimi zaman rekabeti kimi zaman da iş birliğiyle hız kesmeden devam ediyor. Teknolojinin gelişmesiyle uzaktan uzağa merak ettiğimiz uzaya insanlı uçuşlar gerçekleştirildi; bilinmezlikler çözüldü,yerini daha fazla bilinmezliğe bıraktı.
İlk insanlı uzay yolculuğu günümüzden tam 60 yıl önce 12 Nisan 1961’de Sovyet kozmonot ve pilot Yuri Gagarin’in Vostok 1 uzay aracı ile dünyanın yörüngesinde bir tur atması ile başladı. Uzay tarihinin geçmişindeki ilklerde kilometre taşları ve uzay yolculuğunun dönüm noktaları olarak Sovyetler Birliği ve ABD’nin art arda uzaya gönderdikleri uydular, 1958’de NASA’nın kurulması, 1965’te Sovyet kozmonot Alexei Leonov’un ilk uzay yürüyüşünü tamamlaması, ABD’nin insanlı uzay programları ve Ay’a ilk adımı atma hedefini söyleyebiliriz. Bir başka tarihi dönüm noktası Dünya benzeri kızıl gezegen Mars’ta yaşanabilir bir habitat yaratmak ve hatta uzay seyahatlerine başlamak olacak...
Tüm bu görevlerde yüzlerce binlerce mühendis; astronotların fiziksel olarak uzaya gidip keşif yapabilmeleri ve bu süreci tüm insanlığa yayıp kolaylaştırabilecekleri aşamaları kurmak ve daha güvenli hale getirmek için çalışıyor.
Uzay yolculuğunun insan vücuduna etkilerine baktığımızda fırlatma anında hissedilen G kuvveti, yüzdeki şişme, mide bulantısı, uykusuzluk, depresyon ve dünyaya dönüşte adaptasyon zorluğu gibi türlü türlü zorluklar karşımıza çıkıyor. Tüm bu zorluklara ve bilinmezliklere rağmen yine de astronot olmak neredeyse herkesin çocukken olmayı istediği mesleklerin arasında hep üst sıralarda oldu.
Peki siz uzaya gitmek ister misiniz?
Eğer yanıtınız evet ise ve astronot olmak gibi bir hayaliniz varsa aranan özellikleri sizler için sıralayalım.
STEM alanlarında master derecesine sahip (Mühendislik, Biyoloji, Fizik, Matematik veya Bilgi Teknolojileri)
En az 2 yıl profesyonel iş tecrübesine sahip olmak veya en az 1000 saatlik jet pilot uçuş tecrübesine sahip olmak
Uzay ortamına adapte olmak için verilen yoğun ve zorlu fiziksel ve psikolojik eğitimleri başarıyla tamamlamak
Eğitim süresi en az 2-4 yıl gibi bir süre almakta ve bu süre içerisinde adaylar kapsamlı bir şekilde uçuş hazırlığı, acil durum, hayatta kalma, yön bulma, mekanik ve temel bilimler alanlarında uzun saatler uygulamalı ve teorik eğitimler almaktadırlar.
UZAYA GİDEN ASTRONOT ve KOZMONOT MİSAFİRLERİMİZ
Türkiye'de tek, dünyada ikinci uzay kampı olan Uzay Kampı Türkiye’de açıldığımız günden bugüne 24 astronot ve kozmonotu programlarımızda ağırladık; katılımcılarımızla buluşturarak uzay deneyimlerini doğrudan paylaşmalarına aracı olduk. Uzay Kampı Türkiye olarak bir çok ilki başarmanın yanında bu kadar çok astronot ve kozmonotu Türkiye'ye getirip öğrencilerle bululşturan tek kurum olmanın da gururunu yaşıyoruz.
Her bir uzay yolcusunu tanıma şansı bularak uzay deneyimlerini dinlemek ve uzaya dair merak edilen soruların cevaplarını ilk ağızdan duymak katılımcılarımız için hayat boyu unutamayacakları birer anı oldu. Hazırsanız 1999 yılından 2015 yılına kadar zamanda kısa bir yolculuk yapalım.
1- Astronot Owen Garriott'un Uzay Kampı Türkiye Ziyareti
---astronot kıyafetiyle ve türk bayraklı fotografi yanyana---
Skylab Uzay İstasyonu'nda 60 gün geçiren ve Amatör Radyo Sistemini uzaya götüren ilk astronot olan bilinen Owen Garriott 1999 yılındaki ziyaretiyle Uzay Kampı’nı daha proje aşamasında ziyaret etti.
2- İlk 7 Amerikalı Astronottan Birisi Scott Carpenter'in Uzay Kampı Türkiye Ziyareti
--kurdela kesme töreni--
Tarih 12 Haziran 2000. Bizim için çok çok özel bir tarih çünkü proje aşamalarının tamamlanıp kampımızın resmi açılışının gerçekleştirildği gün. ABD'nin 1958’lerde başlayan insanlı ilk uzay yolculuğu projesi Mercury Programı’na seçilen 7 astronottan biri olan Scott Carpenter, Uzay Kampı Türkiye Ege Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş’nin (ESBAŞ) girişimi olarak kapılarını Türk ve dünya gençliğine açarken, açılış kurdelemizi NASA'da çalışan ilk Türk mühendis merhum İsmail Akbay ve kurucumuz merhum Kaya Tuncer ile birlikte kesti.
3- Sacco
4- Tıp Doktoru Astronot Drew Gaffney'in Uzay Kampı Türkiye Ziyareti
Astronotlar sadece pilotlardan değil uzayda çok önemli deneyler yapacak bilim insanları arasından da seçiliyor. Dr. F. Andrew "Drew" Gaffney de bu astronotlardan birisi. Gaffney, Uzay Taşıma Sistemi-40 uçuşu (STS 40) Uzay Laboratuvarı Yaşam Bilimleri (SLS-1) görevi için NASA Kargo Uzmanı olarak seçilmeden önce 15 yıl kalp ile ilgili araştırmalarda bulunmuş bir tıp doktoru. Dr. Gaffney, biomedikal araştırmalara adanan Haziran 1991’deki ilk Uzay Laboratuvarı görevi için uzaya giderek insanın uzay kıyafeti içindeki kalp ve dolaşım sisteminin uyumunu araştıran bir deneyde görev aldı. SLS-1 mürettebatı, uzayda 9 gün içinde 18’den fazla deney gerçekleştirerek önceki NASA uçuşlarında elde edilen tıbbi verilerden daha fazla veriyle dünyaya geri döndü.
Astronot Dr. Andrew Gaffney Uzay Kampı Türkiye’nin, 3-9 Temmuz ve 10-16 Temmuz 2005 tarihlerinde düzenlediği Kardeş Okul Bilim Projesi Haftalarına (E-Pal Haftaları) Türkiye, Amerika, İsrail, Azerbeycan ve Yunanistan’dan gelen toplam 200 katılımcı ile buluşarak uzayda yaşama ve çalışma ile ilgili bilgiler verdi; katılımcıların sorularını yanıtladı
5- 2006 yılındaki ziyaretinde kendisini "dünyanın en şanslı insanlarından biriyim" diyerek anlatan Romanya'nın uzaya giden ilk kozmonotu Dumitru Dorin Prunariu küçüklük hayalini 1981 yılında Soyuz 40 görevinde yer alarak gerçekleştirmiş. Gökyüzüne ve uzaya olan merakı çocuk yaşlarda başlamış ve üniversitede uzay bilimleri okuyarak hayalini gerçekleştireceği güne hazırlanmış. “Dört sene süren eğitim aldım ve fırlatılacağımız günü sabırsızlıkla bekledim.”
6- 5 Temmuz 2007
Çocukların İlginç Soruları En ilginç sorulardan birisi Dünya takımındaki Rebecca Ashley’den geldi. Kozmonot Baturin’in uzaydayken en çok neyi özlediğini soran Rebecca ilginç bir yanıt aldı. Kozmonot Baturin görevi sırasında en çok çiçeklerin kokusunu özlediğini ve Dünya’ya döndüğünde duyumsadığı ilk şeyin çim kokusu olduğunu belirtti. Sunumun sonunda ESBAŞ ve Uzay Kampı Türkiye’nin CEO’su Kaya Tuncer, Yuri Baturin’e Uzay Kampı Türkiye’yi ziyareti onuruna bir plaket veredi. Temmuz ayında başka bir astronot UKT’yi ziyaret edecek. 2000-2004 yılları arasında Uluslararası Uzay İstasyonu’nda baş bilimadamı olarak görev yapan Amerikalı astronot Roger Crouch, 15-21 Temmuz haftasında kampçıları ziyaret edecek.
Yuri Micahailovich Baturin Hakkında.. Kozmonot Yuri M. Baturin, uzaya giden ilk Rus politikacıdır. 13 Ağustos 1998’de, Expedition 26 programı altında Soyuz TM 28 ile uzaya gitmiş ve 11 gün boyunca MIR Uzay İstasyonu’nda kalmıştır. Uzaya son gidişini Soyuz TM 32 ile, 28 Nisan 2001’de gerçekleştirmiştir. Expedition 29 programı altında, Uluslararası Uzay İstasyonu’na yapılan 7 günlük bu göreve ilk uzay turisti olan Amerikalı iş adamı Dennis Tito da katılmıştır.
5-Aynı yıl ağırladığımız bir diğer astronot Shannon Lucid 1996 yılında kendi rekoru olan 188 gün ve 4 saatle uzayda en uzun süre kalan astronot unvanına sahip iken bu rekor ancak 2007 yılında egale edilebilmişti.
6- Shanon Lucid
Astronot Roger Crouch’ın henüz 10 yaşındayken “Ay’a Seyahat” isimli kitabı okumasıyla başlayan hayali renk körü olduğunu öğrenmesiyle gecikmeye uğrasa da 57 yaşında Kargo Uzmanı olarak hayalini gerçekleştirmiş. Uzaya gitme hayalini gerçekleştirmek için 17 yıl boyunca çalışan astronot Roger Crouch’ın mesajı “Hiçbir zaman vazgeçmemeniz”. 2007 yılındaki ziyaretinde onun aklında olan bir sonraki uzay hayali 2030’lu yıllarda Mars’a seyahat edebilmek.
Yıl 2010. Artık uzaya gitmek için özel sektörün katkıları hızlanmış ve bu sektörlerde çalışan kişiler için de yol açılmıştı. Bilim insanı olmasanız da uzay gidebileceğinizin en güzel örneklerinden biri olarak özel sektörden uzaya çıkan ilk astronot unvanına sahip Charles Walker’ın kendisini bu yolculuk için hazırlarken dediği gibi “ Uzaya gitmeden önce aldığımız kapsamlı eğitimler o kadar önemli ki uzay mekiği sistemleri, uzayda yapılacak görevlere ilişkin detaylar ve acil durumlarda nasıl davranacağımız hepsi hayati önem taşıyor.”
2010 yılında Uzay Kampı Türkiye’nin kuruluşunun 10. yıl dönümüydü. Kuruluş yıl dönümümüz anısına hazırlanan flamamızı Şubat 2011 yılında Uluslararası Uzay İstasyonu’na taşıyan astronot Steven Lindsey, aynı zamanda 2011'deki tarihi son uzay mekiği STS-133 görevinde de mekik komutanı olarak görev almıştı.
Yolumuz aynı yıl Uzay Kampı Türkiye’nin vizyon ve misyonu olan çocukların uzay bilimleri eğitimiyle küçük yaşlarda tanışmasını ve temel fen bilimleri eğitimi almalarını uzay çalışmalarının en önemli kısımlarından biri olarak gören Richard N. Richards ile kesişti. Ve onun da dediği gibi uzaydaki düşük yerçekiminde yaşadığımız zorlukları aştığımızda daha uzaklara gidebileceğiz.
İlk uzay yolculuğunu kızı 1 yaşındayken yapan ve aynı zamanda uzaya giden ilk anne astronot Anna Lee Fisher’ın cesareti uzayda araştırmalar yapmak için her şeyi geride bırakıp bilinmeyene doğru yola çıkmasıydı. 192 saat süren yolculukta dünyaya dışarıdan bakmak inanılmaz keyifli bir andı. Eşinin de astronot olmasından aldığı güçle yoluna devam eden Fisher uzayda tüm ekip arkadaşlarımla önemli görevleri tamamladık. Şimdiden gelecekteki yeni görevler için çok heyecanlıyım. 2012 yılındaki ziyaretinde verdiği ipucu şöyleydi: Gelecekte Mars’a yapılacak seyahatler için çalışmalar büyük bir hızla devam ediyor.
Hedef hep daha uzaklara gitmekti. Yıl 2012…“Kendinize her zaman zor hedefler koyun. Kolay olanı hedeflerseniz limitinizi hiçbir zaman bilemezsiniz.” diyen ve NASA’dan üstün Hizmet Ödülü alan Avrupa Uzay Ajansı (ESA) astronotu Jean François Clervoy. Kendi görevimde uzayda herkesin birbirine güven duyduğu mükemmel bir takım takım çalışması vardı. Uzayda karşılaşılabilecek her durum için hazırlıklı olmak ve takım arkadaşlarına güvenmek çok önemli.
Apollo 13 programıyla Ay’a ayak basan en genç astronot olan Charlie Duke. Her gün gelişen teknoloji ile nitelikli eğitim almış gençler birleştiğinde inanılmaz güzel sonuçlar alınıyor. 31 yaşında iken Ay’da yürüyen Duke, çocukları cesaretlendirmek ve onlara bildiklerimizi anlatmak bizim görevimiz diyerek 2013 yılında deneyimlerini bizlerle paylaşmıştı.
Askeri pilot olarak çalışırken astronot ilanı görünce başvuruda bulunan ve kendini yetiştiren Michael E.López-Alegria. Alegria herkesin öncelikle yetenekleri doğrultusunda yapabileceğinin en iyisini yapmak için çaba sarf etmesi gerekiyor ve ben de hep elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Bir ilanla başlayan yolculuğum bana 10 ayrı seferde, toplam 67 saat 40 dakika ile en uzun süre uzay yürüyüşü yapan NASA Astronotu unvanını getirdi.
Astronot olmak için binlerce aday arasından zorlu mülakatlardan ve seçim süreçlerinden geçiliyor. Tercih edilme sebebinizi kuvvetlendiren bir STEM eğitim geçmişinizin olması astronot Ellen Baker için de olumlu ilerlemiş. İç hastalıkları uzmanı bir tıp doktoru olan Baker insan vücudunun uzaydaki değişimlerini görmek, uzay mekiğinin penceresinden dünyaya bakmayı rüyada gibiydim diye tanımlamıştı. Kadınların astronot olarak seçilmelerindeki oran %20’lerde ama inanıyorum bu oran bilim ve mühendislik eğitimi alan kız öğrencilerin artmasıyla daha da yükselecek.
Gelişen teknoloji ve imkanlarla bir gün herkesin astronot olabileceğine inanan astronot Richard Linnehan…Hubble Uzay teleskobu ve Uluslararası Uzay İstasyonu inşaası gibi görevlerde yer alan Linnehan Hubble’ın çektiği bir görüntüden yola çıkarak belirlenen yüz milyarlarca yıldız, binlerce galaksi bize belki de yalnız olmadığımızı düşündürüyor.
Yıl 2015… Uzaydayken dünyayı sınırları olmadan her şeyi bir arada görüyor olmak beni en çok etkileyen görüntüydü diyen Michael J. Foreman dünyamızı çok narin ve kırılgan bir gezegen olarak tanımlıyor ve ekliyor “Bizler bu gezegeni korumak için elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız.
Farklı ülkelerden gençlerin bir araya gelip uzun süreli arkadaşlıklar kurabilecekleri, diğer kültürleri anlayabilecekleri, takım çalışması ve teknolojiyi ideal bir ortamda sunduğumuz eğitimlerimizle Uzay Kampı Türkiye’yi şimdiye kadar 60’ın üzerinde ülkeden 260 bini aşkın genç ve yetişkin ziyaret etti.
“Geleceğin Liderleri Buradan Doğar” sloganı ile çıktığımız bu yolda STEAM öğrenme yaklaşımlarıyla desteklenen programlarımızla bir uzay ve bilim merkezi olan Uzay Kampı Türkiye’de uzun yıllar boyunca tüm dünya çocuklarının vizyonlarına ışık tutabilmeyi ve yeni değerler katabilmeyi diliyoruz.
1999-2015 UKT’ye GELEN ASTRONOT VE KOZMONOTLAR İSİM LİSTESİ
Array ( [0] => stdClass Object ( [id] => 854 [parent] => 23 [order] => 0 [lang_id] => 7d0ab23532f5de319ee27b05f2f5d4a5 [title] => Türkiye'nin İnsanlı İlk Uzay Projesi [subtitle] => 24.05.2022 [header_img] => 0 [list_img] => upload/media/lk-uzay-projesi1.jpg [summary] => Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılı olan 2023’te uzayda bir Türk olacak. [content] =>
Türk uzay yolcusu Uluslararası Uzay İstasyonu’na bilimsel araştırmalar için gönderilecek. Seçilecek 2 adaydan biri 10 gün süreyle istasyonda kalacak.
GÖREVİN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ
Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu, Milli Uzay Programı kapsamında belirlenen 10 hedeften biridir. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında bir Türk vatandaşı, gerekli eğitimleri aldıktan sonra Uluslararası Uzay İstasyonuna gönderilecektir. Bu misyon kapsamında Türkiye’nin insanlı ilk uzay görevi gerçekleştirilecek ve bilim insanlarımıza Uluslararası Uzay İstasyonu şartlarında deney yapma imkanı sağlanacaktır.
Bu görevi gerçekleştirmek için Türk vatandaşları tarafından yapılan başvurular arasından 2 (iki) aday belirlenecektir. Seçilen adaylar TUA veya TÜBİTAK bünyesinde istihdam edilecek ve 10 (on) yıl mecburi hizmet yükümlülüğü olacaktır. Astronot eğitimlerini başarıyla tamamlayan adaylardan biri yaklaşık 10 gün sürecek uzay görevini gerçekleştirmek üzere Uluslararası Uzay İstasyonuna gönderilecektir.
Türk uzay yolcusu için başvuru koşulları;
* 45 yaşından küçük olmak,
* Kamu haklarından yasaklanmamış bulunmak,
* Yükseköğretim Kurumlarının en az 4 yıllık lisans eğitimi veren Mühendislik, Tıp, Fen Bilimleri ve/veya Temel Bilimler alanlarındaki Eğitim fakültelerinden birini bitirmiş olmak,
* 149.5-190.5 santimetre boy ve 43-110 kilogram ağırlığa sahip olmak,
* Belirlenen sağlık kriterlerine uyum sağlamak
Başvurular, uzaya.gov.tr adresi üzerinden 23 Haziran 2022 saat 20.23’e kadar alınacak. İlk başvuru aşamasını geçen adaylardan ek bilgi, belge, doğrulama gibi talepler istenilecek. Adaylar, test, tetkik ve muayeneden geçirilecek, İngilizce dil yetenekleri için mülakata alınacak. Tüm bu süreçlerin sonunda aday sayısı 2’ye düşürülecek. Bu iki adaydan biri Uluslararası Uzay İstasyonu’na çıkacak ilk Türk olacak!
[description] => Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılı olan 2023’te uzayda bir Türk olacak. [keywords] => Türkiye'nin İnsanlı İlk Uzay Projesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı, Türkiye’nin insanlı ilk uzay görevi, Türk uzay yolcusu, Uluslararası Uzay İstasyonu, Uzaya çıkan ilk Türk olacak, Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu, Milli Uzay Programı, TUA, TÜBİTAK [extra] => [{"key":"","value":""}] [created_date] => 2022-05-24 09:04:03 [updated_date] => 2022-05-24 11:23:17 [lang] => tr [active] => 1 [search] => 1 [facebook_piksel] => ) [1] => stdClass Object ( [id] => 737 [parent] => 23 [order] => 1 [lang_id] => f3f277e9397ed01b55cab0d48d2d1eb0 [title] => 2022 Çocuklar İçin Benzersiz Yaz Kampları [subtitle] => 17.05.2022 [header_img] => 0 [list_img] => upload/media/instagram-yaz-kamplari-2022.jpg [summary] => 2022 Çocuklar İçin Yaz Kamplarına Son Kayıtlar! 7-15 Yaş Grubu İçin Yaz Kampı Eğlencesi ve Benzersiz Eğitim Bir Arada! [content] =>
2022 ÇOCUKLAR İÇİN BENZERSİZ YAZ KAMPLARI
Türkiye'nin #1 numaralı uzay bilimleri ve teknolojileri eğitim merkezi Uzay Kampı Türkiyenin çocuklara özel yaz kampı programlarının kayıtları başladı! ABD'de bulunan kampla birlikte dünyada sadece iki ülkede bulunan, Türkiye'nin benzersiz "uzay bilimleri ve teknolojileri" eğitim merkezi Uzay Kampı Türkiyede her yıl olduğu gibi bu yıl da eğlence ve eğitim bir arada olacak! Sınırlı sayıda kontenjanla sunulan, 7 yaş ve üzeri katılımcılara açık yaz kampı programlarımızı kaçırmayın!
Yaz Kamplarımıza geri sayım başladı! 20 yılı aşkın uluslararası yaz kampları düzenleme tecrübemizle bu yıl da eşsiz programlar hazırladık. 19 Haziran'da başlayıp 27 Ağustos'a kadar devam edecek çocuklar için yaz kampı programları; çocukların öğrenme, aktif olma ve yeni arkadaşlar edinme konusunda kendilerini geliştirecekleri eğlenceli bir ortamda ve uygulamalı eğitimlerle sunulacak.
Fiziksel ve zihinsel becerilere odaklanan eğlenceli aktiviteler ve "Sıfır Yerçekimi Duvarı", "Uzay İstasyonu ve Discovery Uzay Mekiği Entegrasyonuyla Sanal Uzay Uçuşu", "Nesil Mars İnteraktif Sergi Alanı" gibi benzersiz eğitim araçlarıyla sunulan yaz kampı programları, zaman yönetimi, takım çalışması, sorumluluk alma becerilerinin gelişimini sağlayacak, hayatları boyu unutulmayacak bir eğitim tecrübesi yaşatıyor.
Uzay Kampı Türkiye'nin 7-15 yaş aralığındaki çocuklar için düzenlediği yaz kampları; katılımcılarına okulda öğrendikleri fen ve teknoloji derslerini farklı bakış açılarıyla pekiştirme imkanı sunarken aynı zamanda analitik düşünme ve özgüven kazanımı gibi yetkinlikleri de kazandırıyor.
Uygulamalı bilimsel etkinlikler ve eğlenceyle dolu 2022 yaz kampı programlarımız:
9-12 Yaş Grubu Çocuklar ve Yetişkinler İçin Astro-Tur
2022 Çocuklar için Yaz Kampları Programları Eğlence ve Eğitimin Bir Arada Olduğu Etkinliklerle Dolu!
2022 çocuk yaz kampları, katılımcıların Uzay Kampı Türkiyenin dinamik ve eğlenceli eğitimleriyle keyifli anılar biriktirirken hayat boyu unutamayacakları bir deneyim sunacak.
Türkçe ve İngilizce dillerinde uygulanan Yaz Gençlik Kamplarına katılan gençler;
Çevrelerine ve teknolojiye karşı farkındalıklarını geliştirirler.
Uluslararası yaz kampı programlarında kendilerini yabancı dilde ifade etme becerilerini geliştirirler.
Astronot simülatörlerini kullanarak uzay teknolojilerini yakından tanırlar; matematik ve fen bilimleriyle olan ilişkilerini öğrenirler.
2022 Konaklamalı Gençlik Yaz Kampları
Uluslararası Dostluklar Bu Kampta Kuruluyor: “Galaktik Yaz Kampı”yla Benzersiz Bir Eğitim Macerası Yaşayın!
Açık alan oyun parkı "Astronot Macera Parkurunda" sosyalleşme ve takım çalışması etkinlikleri
2022 yaz kampı programları kapsamında düzenlenecek en uzun süreli (6 gün) yaz kampı programı Galaktik Yaz Kampı; çocukların astronot simülatörleriyle uygulamalı eğitim alıp, dijital gezegenevinde astronomi dersleri ve sanal uzay uçuşu gibi etkinliklerle uzay bilimlerini öğrenirlerken, aynı zamanda özel sunumlar gecesi, takım oyunları, barbekü partisi gibi eğlenceli etkinliklerle eşsiz bir hafta yaşayacakları yaz gençlik kampıdır. Galaktik Yaz Kampı 9-15 yaş grubundan çocuklar için ve sadece haziran, temmuz ve ağustosta uygulanacak. İngilizce ve Türkçe seçenekli uluslararası yaz kampı bu yıl da en gözde yaz kampı programı olacak. 2022 yaz kampı programlarına; Bulgaristan, Polonya, Romanya ve Litvanya'dan öğrencilerin katılması bekleniyor.
*Türkiye’de ikamet eden öğrencilere 31 Mayıs 2022 tarihine kadar kayıt ve ödeme işlemlerini tamamlamış olmaları koşuluyla 10% indirim uygulanır.
“Aile-Çocuk” Uzay Kampı Programında Çocuğunuzla Birlikte Unutulmaz Bir Hafta Sonu
Çocuğunuzla birlikte farklı bir deneyim mi yaşamak istiyorsunuz? O zaman “Aile-Çocuk Uzay Kampı” programımız tam size göre!
Konaklamalıaile kamplarımızda, ailelerin çocuklarıyla birlikte keyifli zaman geçirebilmeleri ve çocukların da ebeveynleriyle olan iletişimlerini geliştirip, özgüven kazanmalarını hedefliyoruz. Anne- babalar; uzay istasyonu ve uzay mekiğiyle uçuş görevi, simülatör kullanımı gibi takım çalışması gerektiren etkinliklerde çocuklarıyla birlikte yer alacaklar. 7-10 yaş aralığında bir çocuğun bir ebeveyniyle (veya 18 yaşından büyük bir refakatçiyle) birlikte katıldığı 2 günlük konaklamalı Aile-Çocuk Uzay Kampı programı 22-24 Temmuz ve 12-14 Ağustos tarihlerinde uygulanacak.
Okul Gruplarının Gözdesi: "Yıldızlar ve Gezegenler Macerası"
Vücudunuzun geri kalanı birden fazla eksende dönerken, ağırlık merkezinizi tek bir yerde tutan çok eksenli simülatör... Göründüğünden daha eğlenceli olduğuna emin olabilirsiniz!
Yaz kampı seçeneklerinden bir diğeri olan Yıldızlar ve Gezegenler Macerası, uzay bilimleri ve teknolojileri alanında bilinçlendirmeyi hedefleyen iki gün süreli programdır. Yıl boyunca grup katılımlarına da açık olan; Türkiye'nin dört bir yanından katılan okul gruplarının gözdesi Yıldızlar ve Gezegenler Macerası, 2022çocuklar için yaz kampı programları kapsamında bireysel katılımcılar için de sunulacak. Katılımcılar; Mars'ı sanal olarak keşfedecekler, NASA tasarımlı astronot simülatörlerini deneyimleyerek Discovery Uzay Mekiği simülatörü ve Uzay İstasyonu entegrasyonuyla yapılan sanal uzay uçuşu görevinde unutulmaz bir uzay serüveni yaşayacaklar.
Simülatörlü Aile Turu:Çocuğunuzla birlikte VR Deneyimi Yaşayın
İzmir'e kısa süreli gelmeyi planlıyorsanız veya sınırlı zamanınız varsa; çocukla birlikte katılabileceğiniz bilim gezilerimizi mutlaka inceleyin..!
İzmir'de kısa süreliğine bulunuyorsanız veya sınırlı zamanınız varsa ve "çocukla İzmir'de yapılabilecek aktivite" arıyorsanız günlük bilim gezilerimizi mutlaka denemelisiniz. Yıl boyunca belirli dönemlerde düzenlenen programlarımız 2022 yaz döneminde de uygulanacak.
7-15 yaş arasındaki öğrencilerin 1 yetişkinle birlikte katılabildiği, Simülatörlü Aile Turunda; Uzay Kampı Türkiyenin en çok ilgi çeken simülatörlerinden sanal gerçeklik simülatörüyle sanal gerçeklik deneyimi yaşamanın keyfine varacak, Nesil Mars İnteraktif Sergi AlanındaMars’ta kurulması planlanan yaşam alanları hakkında detaylı bilgileri öğreneceksiniz! Programda;topraksız tarım, dijital yıldızevinde astronomi, roketlerin temel çalışma prensipleri, eğlenceli bilimsel deneyler ve simülatör gösterisi gibi etkinlikler de bulunuyor.
Ebeveynlerin ve okul öncesi çağdaki çocukların birlikte katılabildikleri günlük gezi programıdır. 5-6 grubundan bir çocuk ve ebeveyninin (veya 18 yaşından büyük bir refakatçinin) birlikte katıldığı Minikler Uzayda- Aile Turu programı; çocukların bilişsel, zihinsel ve motor gelişimlerini destekleyecek özel etkinlikleri içeriyor.
Meraklı ve öğrenmeye istekli çocukların eşsiz bir öğrenme ortamında ebeveynleriyle olan etkileşimlerinin ve fen bilimlerine karşı farkındalıklarının artırılması, uzay teknolojileri hakkında bilgilendirilmeleri hedeflenmektedir.
Astronomi ağırlıklıgünlük gezi programıAstro-Tur'a, uzay ve astronomi meraklısı yetişkinler de bireysel olarak katılabiliyor.
9-12 yaş arasındaki çocukların bir yetişkinle birlikte, 13 yaş ve üzerindeki katılımcıların tek başlarına katılabildiği astronomi ağırlıklı Astro-Tur programında;NASA tasarımlı astronot simülatörlerinin çalışma prensipleri anlatılıp simülatör gösterisi yapılmaktadır. Program katılımcıları; sihirli küredegüneş sistemi eğitimi, gök atlası yapım atölyesi ve teleskopla gökyüzü gözlemi gibi etkinliklerle uzaya dair sorularına cevap bulacaklar.
(Okumak için Tıklayın) "...2002 yılında Uzay Kampı Türkiye'nin Uluslararası Yaz Kampı'na katılarak farklı ülkelerden gelen bambaşka kültürlerden arkadaşlar edindim. Program süresince Mars kolonisi, Uluslararası Uzay İstasyonu tasarımı ve..."
2022 Yaz Kamplarında Görüşmek Üzere!
[description] => 2022 Çocuklar İçin Yaz Kampları. Türkiye'nin Benzersiz Eğitim Merkezinde Eğlence ve Eğitim Bir Arada! [keywords] => Çocuklar için Yaz Kampları, Yaz Kampı Programları, 2022 Yaz Kampı Programları, 2022 çocuklar için yaz kampı, Gençlik Kampları, yaz kampı, yaz gençlik kampı, aile kampları, Aile-Çocuk Kampı, günlük aile turları, Yaz kampı seçenekleri, günlük gezi programı, yetişkinler için astronomi, okul öncesi çağdaki çocuklar için turlar, günlük aile turları, çocukla İzmir'de yapılabilecek aktivite [extra] => [{"key":"","value":""}] [created_date] => 2020-07-02 08:36:17 [updated_date] => 2022-05-23 09:02:26 [lang] => tr [active] => 1 [search] => 1 [facebook_piksel] => ) [2] => stdClass Object ( [id] => 848 [parent] => 23 [order] => 2 [lang_id] => 2b8fc9d46f1933ba20766ec8b393fbab [title] => AX-1 Görevi Neden Önemli [subtitle] => 09.05.2022 [header_img] => 0 [list_img] => upload/media/ax1-blog-1.png [summary] => Teknolojinin gelişmesi ve ona paralel olarak uzay çalışmalarının da hız kazanmasıyla bir ilk daha yaşandı. NASA, ESA, ROSCOSMOS gibi bir kamusal uzay ajansına bağlı olmayan Axiom Space şirketi, dört astronotuyla Uluslararası Uzay İstasyonuna gerçekleştirdiği uçuş görevi AX-1'i başarıyla tamamladı. [content] =>
AX-1 Görevi Neden Önemli
Uçuşta Görev Alan Astronotlar Kimlerdir?
AX-1 Görevinin Amacı Nedir?
AX-1 Görevi Neden Önemli?
AX-1 Mürettebatının Eğitimleri Nasıl Olur?
Bonus: AX-1 Mürettebatından Uzay Kampı Türkiye'yi Ziyaret Eden Astronot
Görev Alan Astronotlar Kimlerdir?
Eski bir NASA astronotu olan Görev Komutanı Michael López-Alegría aynı zamanda Axiom Space şirketinin başkan yardımcısı olarak görev yapmaktadır (Bu astronotla ilgili ilginç bir detayı da yazımızın sonunda paylaştık). Pilot olarak görevde yer alan Larry Connor ise hem bir girişimci hem de Ohio’lu bir aktivisttir. Bu görevde Connor, aynı yıl içinde hem okyanusa dalmış, hemen ardından ise Uzay İstasyonuna gitti. Uçuş Uzmanlarından biri olan Eytan Stibbe İsrail hava kuvvetlerinde pilotluk deneyimine sahiptir. Uzaya gidiş maliyetleri İsrail Uzay Ajansı tarafından karşılanan Stibbe, uzaya giden ikinci, Uluslararası Uzay İstasyonunu ziyaret eden ilk İsrailli astronot olarak tarihe geçmiştir. Diğer bir Uçuş Uzmanı olan Mark Pathy ise, MAVRIK isimli yatırım ve finans şirketinin CEO’su olarak görev yapmaktadır.
AX-1 Görevinin Amacı
AX-1 görevinin temel amacı, özel bir şirketin, fırlatma için yine farklı bir özel şirket olan SpaceX’in imkanlarını kullanarak uzay istasyonunda bir görev gerçekleştirmesi. Görev sırasında yapılan bazı özel deneyler ile uzay istasyonundaki çalışmalarda devam ettirilmiş oldu. Bu görevin amacı bizi aslında çok farklı bir yere götürüyor.
AX-1 Görevi Neden Önemli?
Görev dört astronotun uzaya gitmesinden ibaretmiş gibi görünse de aslında Uluslararası Uzay İstasyonunda yeni bir çağın başladığını gösteriyor. Bu durumda şirketler kendi astronotlarını NASA veya ROSCOSMOS gibi ajansların gözetimi altında yetiştirebilecek ve gerekli ücret ödendikten sonra Uluslararası Uzay İstasyonu, tüm insanlar için bir deney merkezi haline gelecek. Tüm bunlar ülke, katkı ve üyelik gerektirmeksizin yapılabilecek. Örneğin Türkiye’den bir şirket, gerekli yatırımı sağladıktan sonra üye uzay ajanslarının da yardımıyla astronotlarını yetiştirebilir ve Uluslararası Uzay İstasyonuna gönderebilir. Ayrıca yalnızca uzayda yapılabilen deneyler için birinci elden sonuçlar elde edebilir.
Uzaya Gitmek için Verilen Eğitim Nasıldır?
AX-1 görevinde yer alan astronotlar fırlatmadan önce güvenlik, sağlık, uzay istasyonu sistemleri ve fırlatma süreçleri için 10 ay boyunca 700 ile 1000 saat arasında bir eğitim sürecine tabi tutuldular. Hatta NASA bu süreçlerdeki eğitimlerini AX-1 görevi için yeniden güncelleyerek eğitim standartlarını bile yükseltti. Uzay hem çok güzel hem de çok riskli bir ortam olduğundan uzay istasyonunda geçecek 1 dakika dahi astronotların bu eğitimleri almalarını gerektiriyor.
Bonus: Uzay Kampını Ziyaret Eden Astronot
Görev komutanı Michael López-Alegría, 4 ekip üyesinden de tecrübeli bir NASA astronotu. López-Alegría, 2002 yılında STS-113 isimli görevde Endeavour Uzay Mekiğiyle Uluslararası Uzay İstasyonunu ziyaret etmişti. 20 yıl sonra yine aynı adı taşıyan SpaceX Dragon “Endeavour” kapsülü ile uzay istasyonunu yeniden ziyaret etme fırsatı yakalayan Astronot Alegría, 2013 yılında Uzay Kampı Türkiye’yi ziyaret etmiş,6 Günlük Galaktik Yaz Kampı’na katılan katılımcılarımıza uzay yolculuğu hakkında unutulmaz bir sunum vermiştir.
Uzay turizmi gün geçtikçe gelişmeye ve öncesine nazaran ucuzlamaya devam ediyor. Sizce Uluslararası Uzay İstasyonunda ilk Türk astronotu’da bu sayede mi göreceğiz?
[description] => Teknolojinin ve uzay çalışmalarının hız kazanmasıyla geçtiğimiz günlerde bir ilk daha yaşandı. NASA, ESA, ROSCOSMOS gibi bir kamusal uzay ajansına bağlı olmayan Axiom Space isimli şirket, 4 astronotuyla Uluslararası Uzay İstasyonuna AX-1 isimli ilk görevini başarıyla tamamladı. [keywords] => AX-1 Görevi Neden Önemli, uzay istasyonundaki çalışmalar, AX-1 görevinde yer alan astronotlar, uzay yolculuğu hakkında, uzay istasyonundaki çalışmalar [extra] => [{"key":"","value":""}] [created_date] => 2022-05-05 17:13:12 [updated_date] => 2022-05-13 17:52:30 [lang] => tr [active] => 1 [search] => 1 [facebook_piksel] => ) [3] => stdClass Object ( [id] => 846 [parent] => 23 [order] => 3 [lang_id] => e17816b9e5c8d371d929e95e50ac0134 [title] => ARTEMİS - BEKLENEN AY GÖREVİ [subtitle] => 31.03.2022 [header_img] => 0 [list_img] => upload/media/astro-bulten-sablon-instagram-gonderisi.jpg [summary] => NASA, 2024 yılında ARTEMİS Göreviyle Ay’a yeniden insanlı görevleri başlatmayı hedefliyor. Buradaki ana hedeflerden biri, her ne kadar Ay yüzeyinde kalıcı bir yerleşke kurmak gibi görünse de aslında hedef çok daha büyük. [content] =>
Astro Bültenimizin üçüncü sayısında, 1969 yılında gerçekleştirilen Ay'a İniş'in en özel anlarını sizlerle paylaşıyor ve Ay yüzeyinde dünyadan çıplak gözle izlenebilecek bir yerleşimin hayali kuruyoruz.
İnsanlığın tarihi başarısının ardından Neil Armstrong'un ünlü sözlerini duyduğunuzda tüyleriniz diken diken olacak!
İnsanlık tekrar Ay'a seyahat edecek mi?
Uzaya çıkarken en zorlandığınız şey nedir?
Artemis Ay Görevleri ile neler planlanıyor?
Ay, Mars'a seyahat ederken bir aktarma istasyonu olacak mı?
20 Temmuz 1969 günü Houston’da saatler 20:16’yı gösterirken görev kontol merkezinde Apollo 11 Ay’a İniş Modülü pilotu Buzz Aldrin’in şu sözleri yankılandı: “ son %5”.
Neil Armstrong ve Buzz Aldrin isimli iki astronot, Ay yüzeyinden sadece 30 metre yüksekteydiler. Fakat geriye yakıtlarının sadece %5 kalmıştı. O sırada Buzz Aldrin bir kez daha göstergeleri kontrol etti. Neil Armstrong’a “son 22 metre” diye seslendi.
Saatler 20:17’yi gösterdiğinde, Eagle isimli Ay’a İniş Aracı, içinde iki astronotla birlikte Ay yüzeyindeki bir toz bulutu içinde sanki yeniden doğuyordu. İnsanoğlunun bu yeni başarısı o ana kadar sessizliğini koruyan görev komutanı Neil Armstrong’un şu sözleriyle evrende yankılandı. “Houston, Burası Tranquility bölgesi. Eagle inişini gerçekleştirdi.”
Yaklaşık 2 saat sonra, Doğu Amerika saatiyle 22:56’da ise Ay yüzeyinde bırakılacak ilk insan izi Neil Armstrong tarafından şu sözlerle ifade edildi;
“Benim için küçük, insanlık için büyük bir adım”.
Böylece insanoğlu Dünya dışındaki bir gök cismine ilk defa ayak basmış oldu.
Şimdi ise, tam 53 yıl sonra, insanoğlunu ilk defa Ay’a götüren Saturn V roketinin fırlatıldığı rampada başka bir roket, aynı hedef için son hazırlıklarını yapıyor. Uzay Fırlatma Sistemi (Space Launch System – SLS) olarak adlandırılan roket, insanlığı yeniden Ay’a götürmeyi hedefliyor. Fakat bu defa ziyaret etmekten çok, orada yerleşik bir düzen kurulması planlanıyor.
Geçtiğimiz haftalarda NASA Artemis isimli yeni uzay programı bünyesinde SLS roketinin son denemesi olan “Islak Elbise Provası” olarak adlandırılan tam yakıtlı testini tamamladı. Bu testte tüm sıvı yakıtların, tanklara doldurulup boşaltılması süreci olduğundan dolayı buna Islak Elbise Provası ismi verilmiştir. Bu testin bir diğer anlamıysa artık gerçek fırlatmanın çok yakında gerçekleşeceğinin bir işareti olmasıdır.
İlk görevi insansız yapılacak olan SLS, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve NASA’nın ortak geliştirdiği Orion isimli uzay kapsülünü Ay’ın yörüngesine taşıyacak ilk kuvveti verecek ve sonrasında Orion, Ay’ın yörüngesinde bir tam tur atarak Dünya’ya geri dönecek.
NASA, 2024 yılında Ay’a yeniden insanlı görevleri başlatmayı hedefliyor. Buradaki ana hedeflerden biri, her ne kadar Ay yüzeyinde kalıcı bir yerleşke kurmak gibi görünse de aslında hedef çok daha büyük.
Dünya’dan fırlatılan bir roketin Dünya’nın kütle çekim kuvvetinden kurtulması ve yörüngeye ulaşması için tonlarca yakıt harcaması gerekiyor. Newton’un üçüncü hareket yasasına göre bir roket motorundan çıkan itme gücü “etki”, bunun sonucunda roketin yükselmesi ise “tepki” olarak adlandırılıyor. Fakat Dünya’nın kütle çekim kuvveti çok fazla olduğundan tepkinin gerçekleşmesi için etkinin roket ağırlığından çok ama çok fazla olması gerekiyor.
Gelecekte Mars’a gerçekleştirilecek insanlı görevlerde de bu kütle çekim kuvvetinden dolayı çok fazla yakıt harcanacaktır. Eğer kütle çekim kuvveti 6 kat daha az olan bir gök cisminden uzaya bir nesne fırlatılırsa, çok daha az yakıt kullanılarak çok daha uzaklara yolculuk yapılabilinecektir. İşte bu yüzden Ay yüzeyinde bir üs kurmanın ve buradan Mars’a veya diğer gök cisimlerine ulaşmanın planları yapılmaktadır.
Bunun yanı sıra eğer görevler gerçekleşirse, NASA, bir ilke daha imza atmaya hazırlanıyor. 1969-1972 yılları arasında Ay yüzeyinde yürüyen 12 astronotun tümü erkeklerden oluşmaktaydı. Fakat bu defa NASA, Ay’da yürüyecek ilk kadın astronotu da Artemis programıyla Ay’a göndermenin çalışmalarını da yapıyor.
Özellikle dolunay zamanlarında gök yüzünde altın bir disk gibi parlayan Ay, tüm bu çalışmalar yapıldıktan sonra acaba nasıl görünecek? Günümüzde uzaya yapılan fırlatmaları izlemek için fırlatma yapılan yere gidilmesi gerekirken, Ay yüzeyinden yapılan fırlatmaları bir gece oturup teleskoplarımızla izleyebilecek miyiz?
Merak ve heyecanla bekliyoruz..
[description] => NASA, 2024 yılında ARTEMİS Göreviyle Ay’a yeniden insanlı görevleri başlatmayı hedefliyor. Buradaki ana hedeflerden biri, her ne kadar Ay yüzeyinde kalıcı bir yerleşke kurmak gibi görünse de aslında hedef çok daha büyük. [keywords] => Ay'a İniş, Neil Armstrong, Astro Bülten, 20 Temmuz 1969, Apollo 11 Ay’a İniş Modülü pilotu Buzz Aldrin, Ay yüzeyi, Eagle, Ay’a İniş Aracı, Ay yüzeyi, Benim için küçük, insanlık için büyük bir adım, Dünya dışındaki bir gök cismi, Ay’a götüren Saturn V, Uzay Fırlatma Sistemi, Space Launch System – SLS, Artemis, SLS roketi, sıvı yakıt, Islak Elbise Provası, Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Orion, Dünya’nın kütle çekim kuvveti, Newton’un üçüncü hareket yasası, etki-tepki, Mars’a fırlatılacak insanlı görevler, Ay yüzeyinde yürüyen 12 astronot, kütle çekim kuvveti, Ay’da yürüyecek ilk kadın astronot, Artemis programı, [extra] => [{"key":"","value":""}] [created_date] => 2022-03-30 17:28:29 [updated_date] => 2022-05-20 14:43:54 [lang] => tr [active] => 1 [search] => 1 [facebook_piksel] => ) [4] => stdClass Object ( [id] => 842 [parent] => 23 [order] => 4 [lang_id] => 7a005fb93a560b53d5d2f8f8cd1cf54f [title] => KARA DELİK NEDİR [subtitle] => 15.03.2022 [header_img] => 0 [list_img] => upload/media/kara-delikler.png [summary] => Kara delikler.. Yapısının ne olduğunu hala tam olarak bilemediğimiz, inanılmaz kütle çekimi yüzünden ışığın bile "kaçamadığı", hakkında binlerce farklı teorilerin bulunduğu hatta bazı teorilere göre alternatif evrene açılan bir kapı olarak da düşünülen uzayın en bilinmezi. [content] =>
Kara Delik Nedir
Kara Deliklerin sahip oldukları yüksek çekim kuvvetlerinden dolayı 300 bin km/sn hızla hareket eden ışığın bile yüzeyinden "kurtulamadığını" ve bu nedenle "karanlık" olduklarını biliyor muydunuz? ("Kurtulma" üç boyutlu bir uzayda bulunan cismin kendisini etkileyen kütleçekiminden kurtulabilmesi için ulaşması gereken minimum hızı anlatır. Örneğin bu değer Dünyamız için sadece 11.2 km/s 'dır)
Bu yazımızda aşağıdaki başlıklarla kara delikleri inceleyip "Kara Delik Nedir" sorusunu cevaplandırmaya çalışacağız.
Kara Delik Nedir?
Yıldız Kütleli Kara Delikler
Orta Seviye Kara Delikler
Süper Kütleli Kara Delikler
Kara Deliklerin İçini Görebilir miyiz?
Doğrudan gözlenemediği için bu uzay bilinmezine “kara delik” ismi verilmiştir. Bu isim ilk olarak 1967 yılında teorik fizikçi John Wheeler tarafından NASA’daki bir konferansta kullanılmıştır.
Kara delikleri nasıl görüyoruz?
Işığın evren gözlemindeki önemi çok büyüktür. Uzayı gözlemlemek için kullandığımız basit gözlem teleskoplarında, gök cisminin ışığının bir mercek yardımıyla katbekat büyütülmesiyle görüntü elde edilmekte ve tüm bilgiler bir "nokta kaynaktan" gelen ışığın incelenmesiyle elde edilmektedir. Böyle bir durumda da elektromanyetik spektrumun sadece görünür ışık kısmından gelen ışığı toplayan ve odaklayan optik gözlem teleskopları kullanılarak ışığı olmayan bir kara deliğin gözlemlenmesi imkansız olacaktır.
Ancak kara deliğin yakınlarında bir yıldız veya yüksek yoğunluğa sahip gaz bileşenleri bulunuyorsa kara delik onları kendi içine doğru çekebilir. Çekilen bu maddeler doğrudan kara deliğin içine düşmezler; kara delik etrafında yığılma diski adı verilen bir yapıyı oluştururlar. Bu yapı tabiri caizse tıpkı bir lavabo gideri gibi kara deliğin içine doğru ilerlerken sarmal bir yapı oluşturur ve bu yapıyı takip eden nesneler kara delik tarafından yutulur. Yığılma diski neredeyse ışık hızına yakın bir hızla kara delik etrafında dolanır ve disk içinde bulunan parçacıkların birbirine çarpması veya sürtünmesinden dolayı sıcaklık milyonlarca santigrat dereceye kadar yükselir. Tam bu aşamada X ışını gözlemi yapan, dünya atmosferi dışına konumlandırılmış gelişmiş teleskoplar tarafından bu sıcaklık algılanır ve o noktada bir kara deliğin varlığından söz edilebilir.
2019 yılının Nisan ayında Olay Ufku Teleskobu (Event Horizon Telescope) projesi ile devasa büyüklükte bir eliptik gök ada olan M87’nin merkezinde bulunan süper kütleli kara delik ilk defa bu yöntemle gözlemlenmiştir.
Evrendeki diğer her nesne gibi daha büyük veya daha küçük olarak sınıflandırabileceğimiz toplamda üç farklı kara delik tipi bulunmaktadır.
Yıldız Kütleli Kara Delikler
Aynı zamanda büyük yıldızların kalıntıları olarak da adlandırılan yıldız kütleli kara deliklerdir. Bu kara deliklerin çapları tipik olarak 16 ile 48 km arasındadır. Güneş’ten çok daha büyük kütleli bir yıldızın bir süpernova ile patlaması ve dış katmanlarını uzaya püskürten yıldızın bir yandan da kendi üzerime çökmesi sonucu bu tip kara delikler oluşur. Eğer yıldızın kütlesi görece az ise bu çöküş bir noktada durur ve kara delik yerine Nötron yıldızı adını verdiğimiz yıldızlar oluşabilir. Bu kara deliklerin gözlemlenebilir evrendeki oranı yaklaşık %1 kadardır. Bu yüzde her ne kadar küçük gibi görünse de bilim insanları gözlemlenebilir evrende 40 Kentrilyon’dan (40x1018) fazla yıldız kütleli kara delik olduğunu düşünmektedir.
Bu kara deliklerden biraz daha büyük olan ve 2021 yılında ortaya atılan orta seviye kara delikler, süper kütleli kara deliklerden daha küçüktür. Bir gama ışını patlamasını takip eden bilim insanlarınca ilk defa keşfedilmiştir. Yine bireysel yıldızların ömrünün sonuna gelmesi ve yıldızın çökmesi sonucu oluşur. Fakat bu defa yıldız çok büyüktür. İlk keşfedilen orta seviye kara deliğin kütlesi Güneş’ten tam 55 bin kat daha fazladır.
En büyük, en şaşırtıcı ve en merak uyandıran kara delikler ise süper kütleli kara deliklerdir. Bu kara deliklerin kütlesi Güneş’ten milyarlarca kat daha fazladır. Genel bir teoriye göre her gök adanın merkezinde bu kara deliklerden bir tane bulunur. Örneğin kendi gök adamız olan samanyolu gök adasının merkezinde bulunduğuna inanılan Sagittarius A, Güneş’in kütlesinden tam 4 milyon kat daha yüksek bir kütleye sahiptir. Aralarında bir Türk bilim insanımız, Feryal Özel'in de bulunduğu Olay Ufku Teleskobu ekibi, Samanyolu'nun merkezindeki süper kütleli kara delik olan, Dünya'dan yaklaşık 27 bin ışıkyılı uzaklıktaki Sagittarius A 'nın ilk görüntüsünü elde ederek önemli bir çalışmaya imza attı. Böylelikle kara delik etrafındaki toz ve gölge de ilk defa tespit edilmiş oldu.
Süper kütleli kara deliklerin, nasıl oluştuğuna dair araştırmalar sürmektedir. Bu araştırmaların bir sonucu olarak en çok desteklenen teoriye göre süper kütleli kara delikler evrenin erken tarihinde çöken yıldızlararası hidrojen bulutlarından oluşmuş olabilir. Başka bir teoriye göre bu kara delikler, birden fazla kara deliğin birbiriyle birleşmesi ve asırlar boyunca fazla kütle biriktirmesi sonucu oluşmuştur.
Yazımızın başında da değindiğimiz üzere, ışığın dahi içerisinde hapsolduğu kara deliklerin içini maalesef göremiyoruz. Ancak astrofizik teorilerine göre, bir kara deliğin merkezi, tüm kara deliğin kütlesinin sonsuz yoğunlukta küçük bir noktada toplandığı yer ya da diğer adıyla tekillik (singularity) olarak biliniyor. Bu nokta, kara deliğin o muazzam büyüklükteki kütle çekimi kuvvetinin merkezi olarak düşünülüyor. Buradaki kütle çekim kuvvetini ancak kuantum fiziği ile anlayabiliriz. Ancak henüz bir kuantum kütle çekim teorisine sahip olmadığımız için, bir kara deliğin merkezinde gerçekte ne olduğunu tanımlamak günümüz teknolojisiyle maalesef imkansızdır.
İnsanlık olarak gelişen teknolojiyle bir kara deliği, Dünya’nın dört bir yanından sekiz farklı teleskobu kullanarak ilk defa fotoğrafladık. Yine gelişen teknolojik sistemleri kullanarak Kuantum bilgisayarlarını kuruyor, hesaplamaları yapmaya çalışıyor ve her geçen gün evrenin sırlarını ortaya çıkarmaya çalışıyoruz.
Kara deliklerin sırları çözülebilecek mi? Einstein ve Hawking’in teorileri kanıtlanacak mı? umarız bu soruların cevaplarını da en yakın zamanda verebiliriz.
[description] => Uzay hakkında belki de en çok sorulan sorulardan birine yanıt buluyoruz... Yapısının ne olduğunu hala tam olarak bilemediğimiz, inanılmaz kütle çekimi yüzünden etrafındaki ışığı dahi içine çeken, hakkında binlerce farklı teorilerin bulunduğu hatta bazı teorilere göre alternatif evrene açılan bir kapı olarak düşünülen uzayın en bilinmezi. [keywords] => evrenin en karanlık noktaları, Kara Delik Nedir?, Yıldız Kütleli Kara Delikler, Orta Seviye Kara Delikler, Süper Kütleli Kara Delikler, Kara Deliklerin İçini Görebilir miyiz?, Yığılma diski, Olay Ufku Teleskobu, Event Horizon Telescope, Kara deliklerin farklı tipleri var mıdır, süper kütleli kara delikler, Orta Seviye Kara Delikler, Yıldız Kütleli Kara Delikler, kara deliklerin içerisinde ne var, kütle çekimi kuvveti, kuantum fiziği, kara deliklerin sırları, kara delik etrafında yığılma diski [extra] => [{"key":"","value":""}] [created_date] => 2022-03-15 11:19:02 [updated_date] => 2022-05-24 10:53:52 [lang] => tr [active] => 1 [search] => 1 [facebook_piksel] => ) )
Teknolojinin gelişmesi ve ona paralel olarak uzay çalışmalarının da hız kazanmasıyla bir ilk daha yaşandı. NASA, ESA, ROSCOSMOS gibi bir kamusal uzay ajansına bağlı olmayan Axiom Space şirketi, dört astronotuyla Uluslararası Uzay İstasyonuna gerçekleştirdiği uçuş görevi AX-1'i başarıyla tamamladı.
NASA, 2024 yılında ARTEMİS Göreviyle Ay’a yeniden insanlı görevleri başlatmayı hedefliyor. Buradaki ana hedeflerden biri, her ne kadar Ay yüzeyinde kalıcı bir yerleşke kurmak gibi görünse de aslında hedef çok daha büyük.
Kara delikler.. Yapısının ne olduğunu hala tam olarak bilemediğimiz, inanılmaz kütle çekimi yüzünden ışığın bile "kaçamadığı", hakkında binlerce farklı teorilerin bulunduğu hatta bazı teorilere göre alternatif evrene açılan bir kapı olarak da düşünülen uzayın en bilinmezi.